Page 197 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 6
P. 197

Emel Ünal



                 sera gazı emisyonlarında en az %25 azaltımı gerçekleştirmesi gerektiğine hük-
                 metmiştir (Gosseries ve Kadayıfçı ve Atalay, 2019: 7). Bu karara yönelik yapı-
                 lan başvuru sonucunda Lahey İstinaf Mahkemesi, emisyon azaltımına yönelik
                 verilen kararı onamakla birlikte, hükümetin hukuka aykırı fiilinin AİHS’in 2’nci
                 maddesi ile 8’inci maddesine de aykırı olduğuna karar verdi (Gosseries ve Ka-
                 dayıfçı ve Atalay, 2019: 28). Tüm iklim değişikliği uyuşmazlıklarına ilişkin yapılan
                 çalışmalarda değinilen bu dava iklim değişikliği davalarına da öncü olmuştur.
                 Belçika’da görülen Klimaatzaak Davası da benzer niteliktedir. Her iki davada
                                                  34
                 da mahkemeler, devletlerin Medeni Kanunu çerçevesinde devletin özen yü-
                 kümlülüğü kapsamında değerlendirme yapmıştır (Açımuz, 2022: 353). Ayrıca
                 IPCC raporlarını da kanıt olarak ele alarak IPCC raporlarında iklim değişikliği-
                 nin kesin, bilinebilir ve engellenebilir olması nedeniyle devletin buna yönelik
                 yeterli ya da hiç adım atmamasını özen yükümlülüğüne aykırılık olarak değer-
                 lendirmişlerdir (Açımuz, 2022: 352).

                   7.2. Neubauer vs. Almanya (German Climate Case) Davası
                                                                     35
                   Başvurucular, Almanya’nın 2030’a kadar öngördüğü %55’lik azaltım hede-
                 finin, IPCC’nin bilimsel raporlarıyla vurgulanan 1,5 santigrat dereceye ulaşma
                 hedefine uzak kaldığını, ayrıca 2030 sonrasına ilişkin sorumlulukların mevzuatla
                 düzenlenmemesinin, Alman Anayasasında yer alan gelecek nesillerin hakları 36
                 ve asgari ekolojik yaşam standardı hakkının korunması hükmüne aykırı oldu-
                 ğunu ileri sürmüşlerdir (Açımuz, 2022: 355-356). Federal Anayasa Mahkemesi,
                 Almanya’nın  bir  hedefi  olduğunu  ancak  bu  hedefe  ulaşmada  ara  hedefinin
                 olmadığını belirterek bu durumun gelecek nesilleri daha büyük bir yük altına
                 soktuğu ve tek taraflı olarak geleceğe yüklenilmesinin anayasalarına aykırı ol-
                 duğu gerekçesiyle başvurucuları haklı bulmuştur (Gürlüer, 2024: 72-73).
                   Karar verici konumdaki mevcut politikacılar, ‘20 veya 30 yıl sonra o mevki-
                 lerde olmayacakları için gelecek nesilleri korumak, geleceğe dair koydukları
                 hedeflere ulaşmada gerekli uygulamaları yapmakla da yükümlü olmalıdırlar’
                 anlayışı ile kaleme alınan bu karar sonrası Almanya, hem net sıfıra giden yol-
                 daki faaliyetlerine ilişkin hedefini arttırdı hem de 2040 için de ara hedef ko-




                 34   Başvuru “VZW Klimaatzaak v. Kingdom of Belgium & Others” olarak kayıt altına alınmış-
                 tır.  Başvuruya  ilişkin  tüm  dosyaya  erişmek  için  bkz.  https://climatecasechart.com/non-us-case/
                 vzw-klimaatzaak-v-kingdom-of-belgium-et-al/ (ET: 14.05.2024).
                 35   Başvuru, “Neubauer, et al. v. Germany” olarak kayıt altına alınmıştır. Başvuruya ilişkin tüm
                 dosyaya erişmek için bkz. https://climatecasechart.com/non-us-case/neubauer-et-al-v-germany/
                 (ET: 14.05.2024).
                 36   Alman Anayasası m. 20a: “Gelecek kuşaklara karşı da sorumlu olan devlet, doğal yaşam kay-
                 naklarını ve hayvanları anayasal düzenin çerçevesinde yasamayla, yasalara ve hukuka uygun olarak
                 yürütme ve yargı organlarıyla korur”.



                196 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   192   193   194   195   196   197   198   199   200   201   202