Page 200 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 6
P. 200
Uluslararası ve Ulusal Mahkeme Kararları Işığında İklim
İçtihadının Gelişimi
iklim adaleti çerçevesinde de irdeleyen mahkeme iklim adaletini insan merkezli
bir yaklaşımla çevresel adaletin halefi olarak yorumlayarak uyuma dair önemli
bir karar vermiştir (Leghari v. Pakistan Federasyonu kararı paragraf 7, 8).
7.7. Shell davası (Hollanda)
45
46
Shell şirketler grubuna karşı açılan davada davacılar, Paris Anlaşmasının
hedefleri ve iklim değişikliğinin tehlikelerine ilişkin bilimsel kanıtlar göz önüne
alındığında, Shell’in sera gazı emisyonlarını azaltmak için harekete geçme ko-
nusunda özen yükümlülüğünün olduğunu savunmuşlardır (Milieudefensie Ba-
sın Bildirisi, 2024). Böylece davacılar, Paris Anlaşmasındaki hükümlerin yerine
getirilmesi noktasındaki özen yükümlülüğü sorumlusunu özel şirketlere de
genişletmektedirler. Lahey Bölge Mahkemesi, iddiaları kabul ederek “Shell”
grubunun 2019 yılı seviyelerine kıyasla 2030’a kadar emisyonlarını %45 ora-
nında azaltması gerektiğine ve hatta sadece doğrudan azaltım faaliyetlerinde
değil kapsam-3 emisyonları da dahil Shell’in tüm enerji portföyündeki kapsam
1, 2 ve 3 emisyonlarını da 2030’a kadar azaltması gerektiği sonucuna varmıştır
47
(Milieudefensie et al. v. Royal Dutch Shell plc temyiz mahkemesi kararı parag-
raf 4). Ancak temyiz aşamasında Bölge Mahkemesi kararı, davalı şirketin her
ne kadar zararlı gaz salımını azaltma konusunda topluma karşı bir sorumluluğu
bulunsa da emisyonlarını azaltma yükümlülüğünün oransal olarak tespit edi-
lemediği gerekçesiyle bozulmuştur (Milieudefensie et al. v. Royal Dutch Shell
plc temyiz mahkemesi kararı paragraf 7.111).
Bölge Mahkemesinin vermiş olduğu karar ile sadece devletlerin değil şir-
ketlerin de Paris Anlaşmasına uymakla yükümlüğü olduğu, net sıfıra ulaşma
yolunda herkesin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda ol-
duğu belirtilmişken temyiz mahkemesinin kararı ile tek bir şirkete yükümlülük
yüklenemeyeceği ve bir şirketin emisyonlarını azaltmasıyla diğer şirketlerin
üretiminin artacağı dengesi üzerine yine iklim değişikliği açısından bir fayda
olamayacağı ortaya konulmaktadır.
45 Başvuru, Milieudefensie et al. v. Royal Dutch Shell plc, olarak kayıt altına alınmıştır. Başvuruya
ilişkin tüm dosyaya erişmek için bkz. https://climatecasechart.com/non-us-case/milieudefensie-
et-al-v-royal-dutch-shell-plc/ (ET: 15.05.2024).
46 Shell grubuna karşı yükümlülüklerinin yerine getirilmediğine dair ClientEarth tarafından açı-
lan bir başka dava daha vardır. Detaylı bilgi için bkz. https://www.clientearth.org/latest/news/
we-re-taking-legal-action-against-shell-s-board-for-mismanaging-climate-risk/ (ET:15.05.2024).
47 Sera gazı emisyonlarının ölçülmesi ve değerlendirilmesi amacıyla literatürde kabul görmüş
üç tür emisyon kapsamları bulunmaktadır. Bunlar; Kapsam 1 Emisyonlar: Kurum ve kuruluşların
bünyesinde sahip olunan veya kontrol edilebilen kaynaklardan kaynaklanan doğrudan emisyon-
lardır. Kapsam 2 Emisyonlar: Kurum ve kuruluşların proseslerinde kullanmak amacıyla başka bir
kaynaktan tedarik ettiği elektrik, buhar, ve ısı üretilmesi sonucundan kaynaklanan enerji kaynak-
lı dolaylı emisyonlardır. Kapsam 3 Emisyonları: Kurum ve kuruluşların yürüttüğü faaliyetlerden,
hizmetlerden ve alınan mallardan, yukarı ve aşağı yönlü faaliyetler sonucunda ortaya çıkan ve
diğer kategorilere girmeyen bütün dolaylı emisyonlardır. (https://www.carbonneutral.com/news/
scope-1-2-3-emissions-explained ET: 18.08.2024).
Yıl 3 / Sayı 6 / Aralık 2024 199