Page 201 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 6
P. 201

Emel Ünal


                   7.8. R (Weald Action Group adına Finch’in başvurusu) vs. Surrey İlçe Konseyi
                   ve diğerleri Davası 48

                   Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesinde görülen davada davacılar Surrey İlçe
                 Konseyinin Horse Hill Kuyu Sahasında altı kuyudan hidrokarbon üretilmesini
                 sağlayacak dört yeni kuyu açmak için yapılan projede, projenin çevresel et-
                 kilerinin değerlendirilmesinde (ÇED süreci 49)  sahada çıkarılan petrolün daha
                 sonra rafine edildiğinde ve örneğin yakıt olarak kullanıldığında kaçınılmaz ola-
                 rak ortaya çıkacak olan kapsam 3 sera gazı emisyonlarının çevresel etkilerinin
                 de değerlendirmesini istemiştir (Surrey İlçe Konseyi kararı basın özeti s.1). 20
                 Haziran 2024’te Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi, kapsam 3 emisyonlarının
                 petrol üretiminin kaçınılmaz bir sonucu olduğuna ve ÇED sürecinde dikkate
                 alınması gerektiğine hükmetmiştir (Surrey İlçe Konseyi kararı paragraf 92, 174).
                   Verilen karar, kapsam 3 emisyonlarının da etkileri değerlendirilerek proje-
                 lerde karar vermek sürecini etkilemesine, kapsamlı ÇED süreçlerinin hazırlan-
                 masına ve özellikle şirketlerin de hesap verebilirliğinin teşvik edilmesine zemin
                 hazırlamaktadır.

                   Sonuç


                   Sanayileşmiş devletler hem tarihsel olarak hem de günümüzde sera gazı
                 emisyonlarının çoğundan sorumludur. Ancak gelişmekte olan devletler hızlı
                 ekonomik büyümeleri nedeniyle soruna giderek daha fazla katkıda bulunmak-
                 tadır. Süreç bu şekilde devam ettiği sürece milyonlarca canlının iklim değişik-
                 liğinin etkilerine de maruz kalacağı açıkça ortadadır. Yapılan tüm araştırmalar
                 ve çalışmalarda “devletlerin insan haklarını koruma, yerine getirme ve insan
                 haklarına saygı gösterme yükümlülüklerinin sera gazı emisyonlarının azaltılma-
                 sı, iklim değişikliğinin zararlı etkilerine karşı vatandaşların korunması ve iklim
                 değişikliğine karşı gösterilen tepkilerin insan hakları ihlallerine sebebiyet veril-
                 memesinin sağlanması yükümlülüklerini de içerdiği” (UNDP ve Columbia Law
                 School Sabin Center For Climate Change Law, 2015: 43) ortaya konulmaktadır.
                   İklim  değişikliği  kaçınılmaz  bir  meseledir.  İnsan  faktörünün  olmadığı
                 zamanlarda dahi değişen bir yapıdan söz edilmektedir. Ancak belirli seviyelerde
                 olan sera gazı emisyonu seviyesinin insan faaliyetleri nedeniyle aşılması sonu-
                 cunda  iklim  değişikliğinin  etkilerine  maruz  kalınmaktadır.  Sera  gazı  emisyo-



                 48   Başvuru, “R (on the application of Finch on behalf of the Weald Action Group) v Surrey
                 County Council and others – Case ID: 2022/0064” olarak kayıt altına alınmıştır. Başvuruya iliş-
                 kin tüm dosyaya erişmek için bkz. https://www.supremecourt.uk/cases/uksc-2022-0064.html (ET:
                 2.09.2024)
                 49   Kararda değinilen ÇED sürecine ilişkin mevzuat, Birleşik Krallık’ta da uygulamaya konulan
                 92/11/EU sayılı çevresel etki değerlendirmesine ilişkin Avrupa Birliği Direktifi’dir.



                200 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   196   197   198   199   200   201   202   203   204   205   206