Page 191 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 6
P. 191

Emel Ünal



                 gecikmeleri dikkate alan komite, sözleşmenin 17. maddesi ile güvence altına
                 alınan  özel  yaşam  ve  aile  yaşamı  hakkı  ile  azınlıkların  korunmasını  öngören
                 27. maddesinin ihlal edildiğini tespit ederek Avustralya’nın yerli ada halkına
                 uğradıkları zarar için tazminat ödemesine ve adada yaşayan halkın güvenli bir
                 şekilde var olmaları için gerekli önlemleri alması gerektiğine karar vermiştir
                 (Daniel Billy ve diğerleri v. Avustralya kararı paragraf 8.12 ve 8.14).
                   Bu kararla böylelikle yerli halkın, vatanlarıyla kurdukları manevi ve kültürel
                 bağları ile ekosistemin sağlıklarıyla ilişkisi de göz önüne alınarak (Altıparmak,
                 2022) bir devletin uyum yükümlülüklerini yerine getirmemesinin, bir nevi iklim
                 değişikliği konusundaki eylemsizliğinin (Köybaşı, 2023: 393), temel insan hak-
                 larının ihlaline yol açtığı Birleşmiş Milletler nezdinde de tespit edilmiştir.

                   5.3. BM Uluslararası Adalet Divanı (Vanuatu Başvurusu)

                   Pasifik  Okyanusu’nda  bir  ada  ülkesi  olan  Vanuatu  önderliğinde  bir  grup
                 devlet  tarafından,  BM’nin  ana  yargı  organı  Uluslararası  Adalet  Divanından
                 (UAD) devletlerin iklim değişikliğiyle bağlantılı hukuki sorumluluklarının tespit
                 edilmesine yönelik istişari görüş talep edilmesine ilişkin başvuru BM Genel
                 Kuruluna sunulmuştur Genel Kurul, iklim değişikliğinin küresel bir sorun ola-
                                    23.
                 rak kabul edilmesi ve bütün devletlerin temel insan haklarına saygı duyarak
                 iklim  değişikliği  ile  mücadele  etme  mesuliyetinde  olması  gerektiğini  belir-
                 terek başvuruyu bu gerekçeyle kabul etmiştir. Gelinen aşamada Uluslararası
                 Adalet Divanı, 12 Nisan 2024 tarihli bildirisinde (ICJ, 2024), bu başvuruyla ilgili
                 kendilerine doksan bir yazılı beyanın iletildiğini ve bunun divan tarihindeki en
                 yüksek beyan sayısı olduğunu belirtmiştir. 2-13 Aralık 2024 tarihleri arasında
                 (Basın bildirisi, 2024) tarihin en büyük iklim duruşması yapılmış olup 98 ülke
                 ve 12 uluslararası kuruluş sunum yapmıştır. Mahkeme, iklim krizi bağlamında
                 devletlerin yasal yükümlülükleri ve bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi-
                 nin hukuki sonuçları hakkında yapılan sunumları ayrı ayrı dinlemiştir. Mahke-
                 me yargıçları, konunun daha iyi anlaşılması ve aydınlatılması adına aşağıda yer
                 alan soruları sormuşlardır (Center for International Environmental Law [CIEL]
                 tarafından yayınlanan haftalık basın bülteni, 2024 ):
                      –  Devletlerin kendi yetki alanlarındaki fosil yakıt üretimine ilişkin uluslara-
                      rası hukuk kapsamındaki yasal yükümlülükleri nelerdir?
                      –  Paris  Anlaşmasının  4’üncü  maddesinin  sadece  bir  davranış  yükümlü-
                      lüğü mü yoksa aynı zamanda bir sonuç yükümlülüğü mü sağladığının
                      belirlenmesinde BMİDÇS ve Paris Anlaşmasının amaç ve hedefinin her-
                      hangi bir hukuki etkisi var mıdır?



                 23   “Request for an advisory opinion of the International Court of Justice on the obligations of
                 States in respect of climate change” başlıklı karar tasarısı BM Genel Kurulunda kabul edilmiştir.



                190 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   186   187   188   189   190   191   192   193   194   195   196