Page 187 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 6
P. 187
Emel Ünal
4.2. İklim Değişikliğinin İnsan Hakları Boyutu
Doğayı ilgilendiren tüm konular doğrudan veya dolaylı olarak insanlıkla il-
gilidir (Fırat, 2023: 93). Bu açıdan, iklim değişikliği ve insan hakları birbirinden
bağımsız olarak düşünülmemelidir.
İklim değişikliğinin etkileri insanın yaşam kalitesinde azalmaya neden
olmaktadır. Artan sıcaklıklar, su ve gıda kaynaklarının azalması, temiz ve sağlıklı
yiyeceklere ulaşmanın zorlaşması gibi nedenlerle en temel hak olan yaşam
hakkı tehdit edilmektedir. Yaşam hakkının bir insanın sahip olduğu en temel
hak olduğu ve devletlerin sınırları içerisinde yaşayan tüm bireylerin hayatını
koruma yükümlülüğü (Roschmann ve Çev. Fırat, 2021: 1166) ile devletlerin bu
açıdan gerekli özeni (due diligence) gösterme yükümlülüğü (Voigt, 2024: 8) ol-
duğu hususlarında şüphe bulunmamaktadır. Temel insan haklarından biri olan
mülkiyet hakkı da iklim değişikliğinden etkilenmektedir. Örneğin, artan su se-
viyeleri toprağı sular altında bırakmakta ve böylece sahip olunan gayrimenkul
artık ortada kalmadığından üzerinde kurulan mülkiyet hakkından da söz edile-
memektedir (Roschmann ve Çev. Fırat, 2021: 1167).
İklim değişikliği nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak ihlal veya tehdit
edilen insan hakları arasında yaşam, sağlık, gıda, su ve sanitasyon, sağlıklı
bir çevre (varsa), yeterli yaşam standardı, konut, mülkiyet, kalkınma ve kültür
hakları (Voigt, 2024: 2) ile gelecek nesillerin hakları, ekonomik ve sosyal haklar
yer almaktadır.
Uluslararası iklim rejimini düzenleyen Paris Anlaşması yeni bir insan hakkı
tesis etmediği gibi, mevcut insan haklarının kapsamını da genişletmemektedir
(Voigt, 2024: 3). Ancak anlaşmanın giriş kısmında “Taraflar, iklim değişikliğini
ele almak üzere harekete geçerken, insan hakları konusundaki yükümlülükle-
rine saygı göstermeli, bunları desteklemeli ve dikkate almalıdır.” ifadelerine
yer vermektedir. Burada yer alan “insan hakları konusundaki yükümlülükle-
ri”nden kasıt, hâlihazırda yürürlükte olan mevcut anlaşmalar ve teamül (örf ve
adet) hukuku kapsamındaki insan haklarıdır (Voigt, 2024: 3). Belirtilen düzenle-
meler çerçevesinde Paris Anlaşmasının hükümlerinde her ne kadar insan hak-
ları boyutu ele alınmamışsa da giriş kısmında yer alan ifade gereği devletler
iklim değişikliği ile mücadelelerinde insan haklarına ilişkin yükümlülüklerine
uymakla yükümlüdürler.
4.3. Gelecek Nesillerin Hakları
İklim değişikliği uyuşmazlıklarının insan hakları boyutunda incelenen
kararlarda dördüncü kuşak haklar içerisinde yer alan gelecek nesillerin hakları,
yeni bir menfaat ve hak tanımlamasını ortaya koymaktadır.
İklim değişikliği yakın geçmişteki eylemlerin ve eylemsizliklerin bir sonucu
olarak ortaya çıkmaktadır (Köybaşı, 2023: 318). Bu da mevcut ve gelecek nes-
186 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi