Page 63 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 63
Aytaç Yüksel- Duygu Barut
1.3. Sürdürülebilir Kalkınma İlkesinin Günümüzdeki Anlamı
Tarihsel gelişimi ve başlıca belgelerdeki görünümleri yukarıda ayrıntılarıyla
değinilen sürdürülebilir kalkınma ilkesinin çevre hukuku anlamında daha
önce de bahsettiğimiz üzere basitçe ve en yaygın kullanımı ile “bugünün
ihtiyaçlarını gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılama olanaklarını
tehlikeye atmaksızın karşılayan kalkınma” şeklinde tanımlanabilir.
Hem çevrebilimsel hem ekonomik bileşenlere sahip bir kavram olan
sürdürülebilir kalkınma doktrinde yaygın tanımlara göre; şimdiki ve gelecek
kuşakların ihtiyaçlarını sürekli karşılamayı (Gregerson ve Lundgren 1990),
insanların doğal kaynakları etkin ve verimli kullanma kapasitesini artırmayı
ve insanlığın refah düzeyinin sürekli artırılmasını (Cubbage, Laughlin
ve Bullock 1993:500 vd.) ifade eder. Ancak doktrinde kimi yazarlar ve
Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi, sürdürülebilir kalkınma ile ekonomik
büyümeyi özdeşleştirmektedir (Schimidheindy 1992:11). Kimi yazarlar ise;
sürdürülebilir kalkınma ilkesinin yerkürenin ekonomik büyümeyi sınırladığı,
bilim ve teknolojinin insanlığın refahının yükselmesinde her zaman faydalı
olmadığı, çevre risklerine karşı tereddütle yaklaşmak gerektiği, dağıtıcı adalet
ilkesinin savunulması gerektiği, aşırı nüfus artışının önüne geçilmesi gerektiği
ve çevre-ekonomi ikileminde çevrenin tercih edilmesi gerektiği kabulleri ile
şekillendiğini savunmaktadır (Anderson ve Leal 1991:161).
Diğer taraftan; sürdürülebilir kalkınma ilkesi insan merkezli bir kalkınma ve
çevre modeli olarak değerlendirilmekte olsa da, ekosistemin ruhsal tarafının
da bu ilke kapsamında dikkate alınması gerektiğini savunan görüşler de yer
almaktadır (Güneş ve Coşkun 2004:84). Özellikle çevreci grupların bu konudaki
baskısı sonucu bu yaklaşıma kanunlar ve uluslararası antlaşmalarda yer verildiği
görülmektedir (Güneş ve Coşkun 2004:85).
2. Sürdürülebilir Kalkınma İlkesinin Uluslararası Hukuktaki Yeri
2.1. Bağlayıcı Olmayan Uluslararası Hukuk Metinlerinde Sürdürülebilir
Kalkınma
Sürdürülebilir kalkınma kavramının ortaya çıkışı ve gelişiminde Birleşmiş
Milletler’in esnek hukuk çalışmaları temel teşkil etmiştir. Esnek hukuk belgeleri,
her ne kadar bağlayıcı kurallar içermeyen nitelikte olsa da uluslararası hukukta
önemli bir rol oynamakta ve bazen konuya ilişkin düzenleme yapılması
noktasında tek seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır.
Uluslararası hukukun diğer aktörleri bağlayıcı olmayan belgeleri farklı
sebeplerle tercih etmektedirler. Esnek hukuk belgeleri, uluslararası örgütlerin
sürece kolayca dâhil edilebilmesi, bağlayıcı olmayan yapıları nedeni ile
görece daha kolay kabul edilebilmesi ve değiştirilebilmesi; hukuki ihtilafın
konusu henüz yeterince aydınlatılamamış veya uzlaşma oluşamamış ise
48 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi