Page 67 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 67

Aytaç Yüksel- Duygu Barut


               2.4. Doktrinde Sürdürülebilir Kalkınma
               Doktrinde sürdürebilir kalkınma alanında yapılan çalışmalar, sürdürülebilir
            kalkınmanın  istenilen  bir  amaç  olmaktan  öteye  gitmediğini  ileri  süren  ve
            sürdürülebilir kalkınmayı uluslararası hukukun bir parçası olan bir norm olarak
            nitelendiren  iki  görüş  arasında  bulunmaktadır.  Günümüzde  sürdürülebilir
            kalkınma  kavramının  birçok  devlet  ve  uluslararası  örgüt  tarafından  kabul
            edilmesinin ve karar alım süreçlerinde dikkate alınmasının bir sonucu olarak
            normatif  bir  değer  taşıdığı  görüşü  doktrinde  baskın  görüş  olarak  kabul
            edilmektedir (Skalar 2015:87).
               Yargıç  Weeramantry’nin  Gabcikovo-Nagymaros  Projesi   davasındaki  azlık
                                                                2
            oyunda da belirttiği üzere; kalkınma ve çevre hukukunu hukukun çok önemli
            iki  alanı  olarak  kabul  edilir.  Kalkınma  ile  çevrenin  korunması  hedeflerinin
            uyumlaştırılmasının ancak sürdürülebilir kalkınma ile mümkün olduğunu savunan
            ve sürdürülebilir kalkınmanın doktrinde önem kazanmasında büyük pay sahibi
            olan Weeramantry’e göre, sürdürülebilir kalkınma çağdaş uluslararası hukukun
            bir parçası olarak kabul edilmektedir (Voigt 2009:175). Bu görüşün kabulünden
            hareketle; sürdürülebilir kalkınma, kalkınma düzeyleri dikkate alınmaksızın tüm
            devletlerce  dikkate  alınmalıdır.  Yine  Weeramantry’e  göre  Uluslararası  Adalet
            Divanı Statüsü’nün 38. maddesi gereği genel hukuk ilkeleri uluslararası hukukun
            bir parçasıdır (Boyar 2020:1944) ve çevrenin korunması gibi ödevler uluslararası
            hukukun süjeleri tarafından kabul edilmekte ve bu yolla sürdürülebilir kalkınma
            bir hukuk ilkesi olarak kabul edilmelidir (Skalar 2015:88).
               Benzer şekilde Voigt de, Uluslararası Adalet Divanı Statüsü’nün 38. maddesi
            gereği sürdürülebilir kalkınmayı bir hukuk genel ilkesi olarak değerlendirir ve
            kavramın muğlak yapısını genel hukuk ilkesi olmasının bir doğal sonucu olarak
            görür. Ayrıca Voigt’e göre sürdürülebilir kalkınmanın bütünleştirici yapısından
            kaynaklanan normatif bir çekim gücü bulunmaktadır (Voigt 2009:162).
               Lowe,  sürdürülebilir  kalkınmanın  hukuki  bir  boyutu  olduğunu  kabul
            etmekle  birlikte  kavramın  bir  örf  ve  adet  hukuku  ilkesi  olmak  için  gereken
            şartları  sağlamadığını  ileri  sürmektedir  (Lowe  1999:26).  Weeremantry’nin
            aksine Lowe’a göre, çevrenin korunması ve kalkınma gibi çatışan kavramları
            uyumlaştıran bir ilkeye duyulan ihtiyaç, sürdürülebilir kalkınma kavramına bir
            normatif değer vermez (Skalar 2015:91). Kuşak içi ve kuşaklararası hakkaniyet
            kavramının uygulanması ve mahkemeler tarafından kararlara esas alınabilmesi
            için sürdürülebilir kalkınmanın hâlâ uzun bir gelişme sürecine ihtiyaç duyduğu
            ileri  sürülmektedir  (Lowe  1999:26).  Bu  görüşlerinin  aksine  yine  Lowe,
            sürdürülebilir  kalkınmanın  normatif  bir  yapıdan  tamamen  uzak  olmadığını


            2   Uluslararası Adalet Divanının uyuşmazlıkla ilgili kararı için genel olarak bkz. ICJ Reports of
               Judgements 1997, Case Concerning the Gabcikovo-Nagymaros Project, Hungary vs. Slova-
               kia, https://www.icj-cij.org/en/case/92, (Son Erişim Tarihi: 9.12.2022)



             52  Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72