Page 61 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 61
Aytaç Yüksel- Duygu Barut
ülkeler kendi arasında ortak bir noktaya ulaşmamış olsalar da, yeşil enerjiyi
benimseme konusunda ve sürdürülebilir kalkınma ile bağdaşmayan enerji
çeşitlerinin desteklenmemesi konusunda görüş birliğine varılmıştır (Kaya ve
Ek 2021:82).
d. Rio 20+ Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı
1992 yılının Haziran ayında Brezilya’nın Rio de Janeiro şehrinde düzenlenen
ve Rio Konferansı veya Yeryüzü Zirvesi olarak da adlandırılan Birleşmiş Milletler
Çevre ve Kalkınma Konferansı’ndan 20 yıl sonra 20-22 Haziran 2012 tarihlerinde
yine Rio de Janeiro’da düzenlenen ve Rio+20 olarak da anılan Birleşmiş Milletler
Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı, 188 ülkeden 12 bin delege ve 10 bine yakın
sivil toplum temsilcisi ile 4 bini aşkın gazeteciden oluşan toplam 45.381 kişinin
katılımıyla o güne kadar Birleşmiş Milletler’in çevre konulu en büyük etkinliği
konumundadır (Güneş 2021:336). Rio+20 Zirvesi, aktivistler tarafından sonuç
bildirgesinin taslağı üzerinden çok uluslu şirketleri koruma çabası göstermekle
eleştirilse de (Bahçeci 2016); sürdürülebilir kalkınma ilkesini merkez alarak
yoksulluğun azaltılması amacıyla yeşil ekonomiye geçilmesi, sürdürülebilir
kalkınmanın sağlanması için uluslararası iş birliğinin iyileştirilmesi, sürdürülebilir
kalkınmayı geleceğe taşımak ve bunlara ek olarak enerji, istihdam, sürdürülebilir
kentler, gıda ve su erişimi, okyanuslar ve felaketler gibi konulara odaklanmıştır
(Özkan 2016:45; Yıldırım ve Nuri 2018:13).
Zirve’nin ardından sürdürülebilir kalkınmaya ulaşmak amacıyla ülkelere
rehber niteliğinde (Langlois vd. 2012) değerlendirilen ve (i) ortak vizyonumuz,
(ii) politik taahhüdün yenilenmesi, (iii) sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğun
azaltılması kapsamında yeşil ekonomi, (iv) sürdürülebilir kalkınmanın kurumsal
çerçevesi, (v) eylem ve takip çerçevesi ve (vi) uygulama araçları başlıklarını
içeren altı bölümden oluşan “İstediğimiz Gelecek (The Future We Want)”
başlıklı Sonuç Bildirgesi yayımlanmıştır (Güneş 2021:336-337). Sürdürülebilir
kalkınmaya yönelik Brundtland Raporu’ndaki yaklaşımı sürdürmekle birlikte
Sonuç Bildirgesi’nde, insanın sürdürülebilir kalkınmanın merkezine alınması,
yoksulluk ile sürdürülebilir kalkınmanın ilişkilendirilmesi ve yoksulluğun ortadan
kaldırılması hedefine vurgu yapılmıştır. Bunun yanında 2000 yılında Birleşmiş
Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen Milenyum Kalkınma Hedefleri dâhil
uluslararası düzeyde kararlaştırılmış kalkınma hedeflerine ulaşmak yoluyla
sürdürülebilir kalkınma yaklaşımının geleceğe taşınması için politik taahhüt
düzeyinin yükseltilmesi, ortak ama farklılaştırılmış sorumluluklar ilkesine atıf
yapılmış olması ve yeşil ekonomi kavramına sıklıkla değinilmesi yönleriyle
önem taşımaktadır (Güneş 2021:337; Skalar 2015:61; Yıldırım ve Nuri 2018:13-
14). Ayrıca gelişmekte olan ülkelerin yeşil ekonomiye geçişlerinde kendilerine
herhangi bir mali ve teknik yardım sağlanmadığına yönelik şikâyetleri sonucu
Sonuç Bildirgesi’nin 74’üncü paragrafına “teknik ve teknolojik yardım”
46 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi