Page 27 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 27
Mehmet Emin Birpınar - Ersin Gürtepe
uygulanan temiz üretim faaliyetleri sonucunda günlük 6 olimpik havuza denk
gelen su tasarrufu ile birlikte her ton kumaş başına 55 hanenin yıllık elektrik
enerjisini karşılayabilecek enerji tasarrufu sağlanarak bir yandan üretim
maliyetlerinin azaltılması yoluyla üreticilerin kazanç sağlaması bir yandan
da kirletici emisyonları ve doğal kaynak kullanımının azaltılması yoluyla da
çevresel kazançlar sağlanmıştır.
Takip eden süreçte de diğer sektörlere yönelik hazırlıklar hızlandırılmış, çok
sayıda bilgilendirme faaliyeti icra edilmiş, sanayi tesisleri yerinde incelenerek
uyum kapasiteleri irdelenmiştir. Avrupa Yeşil Mutabakatı ile farklı bir boyut
kazanan sanayi sektöründe sıfır kirlilik yaklaşımı çerçevesinde temiz ve yenilikçi
üretim tekniklerinin yaygınlaşmasını sağlamak üzere sanayide yeşil dönüşüm
belgesi uygulaması geliştirilmiş ve yakın zamanda hayata geçirileceği
duyurulmuştur (Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, 2022; T.C. Dışişleri Bakanlığı
Avrupa Birliği Başkanlığı 2022; TOBB).
Bunun ötesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca da sanayide rekabet
gücünün artırılması, kaynakların etkin yönetimi ile birlikte kirlilik unsurlarının
minimize edilmesi adına 2016 yılında Dünya Bankası işbirliği ile yeşil OSB
sertifikasyon süreci başlatılmış ve OSB’lerin çevre dostu bir yapıya dönüşümüne
zemin hazırlanmıştır.
Yine sanayiden kaynaklanan hava kirleticilerinin etkin yönetimi noktasında
2011 yılında hayata geçirilen düzenleme ile emisyonların tek elden yönetimini
sağlamak üzere bacagazı sürekli emisyon ölçüm sistemleri (SEÖS) veri tabanı
geliştirilmiş, böylelikle de ilgili mevzuatlarla belirlenen sınır değerlerin aşılma
olasılığı çevrimiçi izlenerek takip güçlendirilmiş, aynı şekilde kirleticiler bazında
da sınır değerler zamanla düşürülmüş, son raddede AB normlarında öngörülen
değerlere getirilmiştir. Hava kirletici emisyonlarının yanında iklim değişikliğine
yol açan sera gazlarının düzenli izlenmesine yönelik olarak da MRV (izleme-
raporlama-doğrulama) sistemi geliştirilmiş ve böylelikle de sanayi kaynaklı
sera gazı emisyonlarının üçte ikisinin izlenmesi sağlanmıştır.
Ulaşımda Dönüşüm
Gerek iklim değişikliği, gerekse de hava kalitesine etki eden alanlardan
birisi de ulaşımdır. Sürekli gelişen araç ve motor teknolojileri ile birlikte her
ne kadar daha az emisyon salımı gerçekleşiyor olsa da araç sayısında görülen
artış bu azalmayı görünür kılamamaktadır.
Bu itibarla dünyada görülen ulaşımda elektrifikasyona geçiş ülkemizde de
yakinen takip edilmekte, TOGG gibi yerli binek araçların yanında lojistik ve
tarımsal amaçlı kullanılan araçların elektrikliye geçişi noktasında çalışmalara
hızla devam edilmektedir. Bununla birlikte çevre dostu bisikletli ulaşımın
yaygınlaşması desteklenmiş, bu cihetle de Avrupa Eurovelo hattını da
12 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi