Page 26 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 26

Türkiye Yüzyılında Sürdürülebilir Çevre


            verilerine  göre  ülkemizin  enerji  yoğunluğu  son  20  yıllık  süreçte  dörtte  bir
            oranında azalım (iyileşme) başarısı göstermiştir (T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar
            Bakanlığı, 2022).
               Keza Uluslararası Enerji Ajansı “2022 Enerji Verimliliği” Raporuna göre de
            Türkiye G20 ülkeleri arasında 2021 yılında enerji yoğunluğunu iyileştirmede
            dünyada en iyi ikinci ülke olmuştur (IEA, 2022). Bu durum bizlere, yürütülen
            verimlilik  çalışmalarının  başarısını  ve  üretimde  daha  az  enerji  tüketen
            teknolojilerin geliştirildiğini gösterdiği gibi, alım gücü ve çevresel hassasiyetin
            gelişimine  bağlı  olarak  tüketicilerce  yeni  ve  enerji  tasarruflu  teknolojilerin
            tercih edildiğini de göstermektedir.

               Sanayide Dönüşüm

               Ülke  üretim  ve  kalkınma  gücünün  önemli  göstergelerinden  biri  olan
            sanayi, aynı zamanda çevresel emisyonların büyük bölümünden de sorumlu
            bir durumdadır. Gerek oluşan zararlı emisyonların bertarafı gerek kaynakların
            daha  etkin  kullanımı  gerekse  de  alternatif  hammaddelerin  tesis  edilmesi
            amacıyla sanayide çok yönlü değişimler yapılmış, bu durum hem temel girdi
            maliyetlerini azaltmış hem de çevresel riskleri azaltmıştır.
               Sanayide  dönüşüm  sürecinde  2005  yılında  başlatılan  AB  tam  üyelik
            müzakere süreci ve 2009 yılında açılan AB çevre faslı tetikleyici rol oynamış (TC
            Dışişleri Bakanlığı, 2022), bu süre zarfında ülkemiz çevre mevzuatı AB çevre
            mevzuatı ile uyumlu hale getirilmek üzere geliştirilmiş, bu meramda yüzü bulan
            düzenleme hayata geçirilerek kurumsal ve teknik altyapı oluşturulmuştur. Bu
            süreçte temiz üretim, entegre kirlilik ve kontrol (IPPC), yeşil OSB, endüstriyel
            simbiyoz, sürdürülebilir üretim ve tüketim, sıfır kirlilik gibi kavramlar bu alanda
            öne çıkan terimler olmuştur.
               Sanayi  faaliyetlerinde  enerji  ve  hammaddenin  etkin  kullanımı,  atık  ve
            emisyon  oluşumunun  asgari  düzeye  indirgenmesini  öngören  en  temel
            düzenlemelerden biri olan ve temiz üretimi esas alan entegre kirlilik önleme ve
            kontrol yaklaşımına yönelik 2005 yılından bu yana birçok proje geliştirilmiş, AB
            mevcut en iyi teknik referans dokümanları (BREF) dilimize çevrilmiş, sanayicimiz
            için sektörel bazlı temiz üretim kılavuzları geliştirilerek sanayicinin kullanımına
            sunulmuş,  ülke  sanayi  altyapısının  düşük  karbonlu  büyüme  ile  uyumlu  hale
            getirilmesi desteklenmiştir (Mevcut En iyi Teknik Referans Dokümanları; Atık
            Yönetimi alanında Kılavuzlar).
               Sektörel  bazlı  olarak  da  su  ve  enerji  tüketimi  yüksek  seyreden  tekstil
            sektöründe temiz üretime geçiş noktasında 2011 yılında ilk yasal düzenleme
            yapılmış, bu noktada firmaların temiz üretim planlarının hazırlayarak Bakanlığa
            sunmaları talep edilmektedir (Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, 2015). 2021
            yılı  verilerini  ele  aldığımızda  tekstil  sektöründe  hizmet  veren  işletmelerce



                                                                  Yıl 2 / Sayı 3 / Ocak 2023  11
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31