Page 22 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 22

Türkiye Yüzyılında Sürdürülebilir Çevre


               Keza  iklim  değişikliği  ile  mücadele  başta  olmak  üzere  uzun  dönemli
            strateji belgeleri hazırlanmış, ayrıca Ulusal Yeşil Mutabakat Eylem Planı (TC
            Ticaret  Bakanlığı,  2021)  da  hazırlanarak  2021  yılı  temmuz  ayında  yürürlüğe
            konulmuştur. 9 temel başlıkta 32 hedef ve 80 eylem içeren ve iklim değişikliği
            ile  mücadele,  yeşil  ve  döngüsel  bir  ekonomi,  sınırda  karbon  düzenlemesi,
            sıfır kirlilik, sürdürülebilir tarım/ulaşım ve temiz enerji gibi alanları ihtiva eden
            planda hiç şüphesiz en öne çıkan husus sınırda karbon düzenlemesi olmuştur.
            Avrupa  Birliği  2005  yılından  beri  uyguladığı  emisyon  ticaret  sistemini  (ETS)
            daha dinamik kılmak, sanayi bazında rekabet gücünü korumak ve bölgesel
            bazda iklim değişikliği ile daha etkin mücadele edebilmek adına, AB dışından
            ithal edilen belirli ürün gruplarında ilgili ülkede herhangi bir ETS veya karbon
            vergisi bulunmaması halinde ilave bir karbon emisyon bedelini tahsis etme
            düşüncesiyle kabul ettiği bu düzenleme, büyük bir pazar ilişkisi içerisindeki
            ülkemizi  de  etkilemesi  hasebiyle  ulusal  bazda  bir  ETS’nin  kurulma  sürecini
            hızlandırıcı etki oluşturmuştur (AKİB).
               Ülkemizde ulusal bir emisyon ticaret sisteminin kurulması için uzun zamandır
            çalışmalar yürütülmektedir. Ülkemizin küresel ve bölgesel bazda da rekabetine
            de  halel  getirmeyecek  sağlıklı  bir  uygulama  için  10  yıldır  üzerinde  çalışılan
            konunun içselleştirilmesi için de çok yönlü paydaş analizleri yapılmıştır. Gelinen
            noktada AYM bu süreçte katalizör görevi sürmüş, sanayicinin desteği ile de
            yakın zamanda ulusal ETS’nin kurulması ve hayata geçirilmesi hedeflenmektedir.
            Bununla birlikte 2053 karbon nötr hedefimizin yasal altyapısını oluşturacak iklim
            kanun taslağı da hazırlanmış, bu noktada sağlıklı bir yasal altyapı oluşturmak
            üzere  ülkemizde  ilk  kez  bir  iklim  şurası  düzenlenmiş,  çıktıları  iklim  kanun
            taslağına ışık tutmuştur (Birinci İklim Şurası, 2022).
               Öte yandan 27. İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP27) yüksek düzeyli
            genel  kurul  oturumunda  Çevre,  Şehircilik  ve  İklim  Değişikliği  Bakanımız
            Sayın Kurum ülkemizin güncellenmiş yeni ulusal katkı beyanını (NDC) dünya
            kamuoyu ile paylaşmıştır (Cop27 Zirvesi, 2022). Buna göre 2015 yılında ilan
            edilen 2030 yılına kadar artıştan % 21 azaltma oranı % 41’e çıkarılmıştır. Bu
            değer aynı zamanda 2030 yılına geldiğimizde yıllık bazda olması gerekenden
            yaklaşık  500  milyon  ton  daha  az  emisyon  anlamını  taşımaktadır.  Ülkemizin
            hâlihazırda  ulusal  emisyonlarının  520  milyon  ton  civarında  olduğunu  göz
            önüne aldığımızda bu değerin büyüklüğü daha rahat görülebilmektedir. 2023-
            2030 yılları arasında önlenen toplam emisyon miktarının ise 2,7 milyar tonun
            üzerinde  olması  öngörülmektedir.  Hiç  kuşkusuz  bu  azaltımlar  uzun  yıllardır
            yürütülen yeşil dönüşüm çalışmalarının daha da ileri bir noktaya taşınması ile
            mümkün olabilecektir.
               Ulusal  katkı  beyanımız  verilirken  ilk  defa  ülke  emisyonlarımızın  zirve
            yapacağı yıl olarak da en geç 2038 yılı bilgisi paylaşılmış, bu tarihten sonra
            2053  net  sıfır  hedefimiz  yolunda  “yeşil  kalkınma  vizyonumuz”  dâhilinde



                                                                  Yıl 2 / Sayı 3 / Ocak 2023  7
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27