Page 32 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 32
Türkiye Yüzyılında Sürdürülebilir Çevre
elektronik ortamda yapılması sağlanarak zaman, iş gücü ve kırtasiye kullanımı
noktasında büyük bir tasarruf elde edilmiştir (T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı, 2022).
Sonuç ve Değerlendirme
Günümüzde yaşanan problemler çevreyi adeta bir politik araca dönüştürmüş
durumdadır. Öyle ki son G7 bildirgesinde (G7 Sonuç Bildirgesi, 2022) de
kendisine yer bulan iklim kulüpleri, AB ile başlayan yeşil düzen uygulamaları,
sınırda karbon mekanizmaları, karbon ayak izi gibi kavramlar artık sıklıkla
karşılaşacağımız terimler arasında yer alacaktır.
Her geçen gün artan hava kirliliği, tatlı sular üzerindeki baskılar, artan
seragazı emisyonlarının tetiklediği iklim değişikliği kaynaklı afetler dikkat ve
ilgileri bu alana kaydırmakta, dolayısıyla da politika ve vaatlerin çevre ve iklim
temelinde geliştirilmesine yol açmaktadır.
Çok uluslu şirketlerin de bu gerçekten hareketle ürün reklamlarında su
ayak izi, karbon ayak izi, enerji tasarrufu gibi kavramları öne çıkardıklarını,
üretimde geri dönüştürülmüş malzeme kullanmanın yaygınlaştığını, bu itibarla
da çevresel baskıların azaltıldığına yönelik söylemleri tüketicilerde karşılık
bulmaktadır. Yaşanan tüm bu gelişmeler, politikaların bu yönde evrilmesini
sağlayan unsurlardan biri olarak karşımızda durmaktadır.
Ülkemizde de son yirmi yıllık süreçte çevresel unsurlar önde tutulmuş; bu
itibarla, sürdürülebilir çevre temel ekseninde politikalar geliştirilmiş; sanayi,
ısınma, ulaşım ve enerji gibi birçok sektörde başarılı yeşil dönüşüm çalışmaları
gerçekleştirilmiş; sürdürülebilir üretim ve tüketim kalıplarının yaygınlaşması
adına faaliyetlere başlanmıştır. Bu minvalde, ülkemiz girişimiyle BM nezdinde
kabul edilen 30 Mart “Uluslararası Sıfır Atık Günü” (BM Genel Kurulu, 2022)
küresel bazda yankı uyandıran başarılı ve örnek çalışmalarımızdan biri olmuştur.
Aynı kararlılık, cumhuriyetimizin asırlık çınar yolcuğuna sayılı aylar kala ilan
edilen Türkiye Yüzyılı temasında da yine kendisine yer bulmuştur. Burada
daha önceki politikalarla belirlenen hedeflerin daha iyi noktaya taşınacağı
ifade edilmiş, yeşil kalkınma vizyonu dâhilinde 2053 net sıfır hedefi yolunda
ilerleneceği ifade edilerek sürdürülebilir çevre teması dahilinde hareket
edileceği belirtilmiştir. Bu durum hem yaşam kalitesinin artmasına hem
de dinamik ve teknolojik yeniliğe açık bir alan olan çevresel yatırımların
oluşturacağı istihdam potansiyeli ile birlikte toplumsal refah seviyesinin de
yükselmesine de katkı sunacağı aşikardır.
Yıl 2 / Sayı 3 / Ocak 2023 17