Page 265 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 265
Cihan Erçetin
noktadan başka bir noktaya yolculuk etmek için bisiklet kullanmak anlamına
gelen bisikletli ulaşımın etkin bir kentsel ulaşım türü olarak kullanılması
araştırmanın devamındaki kısımlarda iyi uygulama örnekleri incelemesi ve
öğrenilen dersler ile birlikte ele alınacaktır.
4. İyi Uygulama Örnekleri
Dünyanın farklı yerlerindeki birçok ülke kentsel ulaşım türü olarak bisikletin
önemini tam olarak benimsemektedir. Pucher ve Buehler’e göre (2012) Son
yıllarda merkezi ve yerel yönetimler, ulaşım sistemlerinin sürdürülebilirliğini
geliştirmek ve kentlerin yaşanabilirliğini artırmak amacıyla bisiklet kullanımının
potansiyelini gerçekleştirmek için bazı kentsel politikalar ve planlar
hazırlamaktadırlar. Avrupa, Kuzey Amerika, Asya ve Avustralya’nın birçok
kentinde bisikletle ilgili programlar ve yatırımlar son derece gelişmiş ve
yaygınlaştırılmıştır. Son yirmi yılda, Avustralya ve ABD’deki otomobil odaklı
olarak adlandırılabilecek kentlerde ulaşım amaçlı bisiklet kullanımı oldukça
yaygınlaşmıştır. Özellikle Hollanda ve Danimarka’nın öncü olduğu Kuzey Avrupa
ülkeleri tarihi bir bisiklet kültürüne sahiptirler ve mevcut bisiklet altyapılarını ve
bisiklet kullanımını artırabilecek politikaları önemli ölçüde ilerletmektedirler.
Ayrıca Fransa ve İspanya gibi ülkelerin bazı öne çıkan kentlerinde bisiklet
kullanımı önceden bir kentsel ulaşım türü olarak popüler değilken, özellikle
bu ilkelerdeki büyük ölçekli kentlerde bisiklet kullanımını artıracak politikalar
her geçen gün daha fazla benimsenmektedir.
Avrupa kentleri geçmişten bugüne ulaşımda çeşitli dalgalanmalara
rağmen yüksek bisiklet kullanım oranlarıyla öne çıkmaktadır. 2. Dünya Savaşı
sonrasında ortaya çıkan ekonomik problemler, enerji ve fosil yakıtlardaki erişim
sıkıntısı, toplu taşıma sistemlerindeki aksamalar nedeniyle ulaşım aracı olarak
bisikletin türel dağılımdaki kullanım oranı oldukça artmıştır. İktisadi bunalımlar
ile birlikte özel araç kullanımındaki azalmanın nedeni, yakıt fiyatlarının yüksek
oluşu ve savaş esnasında yol altyapılarında meydana gelmiş olan hasarların
kısa zamanda onarılamaması olmuştur. Bu durum özel araç kullanımını durum
gereği kısıtladığından dolayı, bisiklet kentsel hareketlilik için en ödenebilir ve
kolay ulaşım seçeneği olarak ön plana çıkmıştır. Ekonomik krizlerin etkisinin
azalması ile birlikte bisiklet kullanımında da buna paralel olarak ciddi oranda
azalmalar görülmüştür. Bu dönemde özellikle ABD’deki otomotiv firmalarının
pazarlamalarıyla özel araç odaklı ulaşım ve araç bağımlılığı artmıştır. 1970’lere
kadar süren bu eğilim, 1973 birinci ve 1979 ikinci petrol krizleri ile birlikte
tam tersine dönmeye başlamıştır. Bu durumda merkezi ve yerel yönetimler
yeni strateji ve planlarıyla özel araç kullanımını özendiren müdahaleler yerine
bisikletin tekrardan kentsel ulaşım türü olarak kabul edilmesini sağlayacak
müdahaleleri kullanmaya başlamışlardır. Çevresel sürdürülebilirliğin ve
250 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi