Page 266 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 266
Çevresel Sürdürülebilirlik ve Ulaşım Aracı Olarak Bisiklet:
İyi Uygulama Örnekleri
emisyonların neden olduğu küresel ısınma endişelerinin artmasıyla birlikte
insanı odağa alan politikalar, özellikle pek çok Avrupa kenti tarafından
benimsenmiş ve bu doğrultuda yaya ve bisiklet kentsel hareketlilikte tekrardan
benimsenmiştir (Öncü, 2016).
Bu araştırmada ele alınacak bazı güvenli bisikletli ulaşım dünya örnekleri,
günümüzde dünyanın bisiklet başkenti örnekleri olan Amsterdam ve
Kopenhag’ın yanında önemli bisikletli ulaşım politikaları ile bisikleti planlı
olarak bir ulaşım haline getirmeyi amaçlayan Münih, Paris, Montreal ve
Ankara’dır.
• Amsterdam
Bisikletlilerin kentsel hareketliliğin ana aktörleri olduğu Amsterdam’da
oldukça gelişmiş bisiklet yolu ve park yeri altyapılarıyla donatılmış kentsel
ulaşım sistemi oluşturulmuş ve her geçen gün geliştirilmektedir. Hollanda’nın
neredeyse tüm kentlerinde olduğu gibi Amsterdam’da güvenli ve kentin
bütünü ile birlikte çevresini kapsayan bisiklet yolları yaşlılar ve çocuklar
da dahil olmak üzere kentteki tüm kesimler tarafından ulaşım amaçlı
yolculuklarda kullanılmaktadır.
Bisiklet kültürünün kentteki tarihselliği ele alınacak olursa, öncelikle
1900’lerin başlarında Hollanda kentlerinde genel olarak bisiklet sayısı özel
araç sayısından oldukça üstün durumdadır (Buehler ve Pucher, 2010). Bisikletin
etkin bir kentsel ulaşım aracı olarak kullanıldığı bu yıllardan sonra özellikle savaş
sonrasında gelişen Hollanda ekonomisi ile birlikte insanların özel araç sahipliği
artmıştır. Bu dönemlerde kentsel planlar Amsterdam sokaklarını motorlu
taşıtların erişimine uygun şekilde tasarlamakta ve bu durum bisiklet kullanımını
her yıl ortalama %6 azaltmaktaydı. 1950’li ve 1960’lı yıllarda başlayan ve
1970’lere kadar süren özel araç sayısı ve kullanımındaki kontrol edilemez artış
Amsterdam’ı insan odaklılık, yürünebilirlik ve bunun ötesinde yaşanabilirlikten
uzak bir konuma getirmiştir. Artan trafik ve otomobil yoğunluğu sonucunda
sadece 1971 yılı içerisinde trafik kazalarından kaynaklı ölümler 3300’e ulaşmış
ve bu ölümlerin 400’ü çocuk ölümü şeklinde gerçekleşmiştir. Bunun sonucunda
aktivist grupların “Çocuk Cinayetlerini durdurun” (stop de kindermoord)
sloganlarıyla gerçekleştirdikleri gösterilerin öncü olmasıyla ortaya çıkan
kampanya kısa zamanda güç kazanmış ve Hollanda hükümeti tarafından da
desteklenmiştir. Bu kampanya için açılan resmi temsilcilikle birlikte güvenli
kent planlama için yaya odaklı, araç kullanımını kısıtlayan fikirler geliştirilmiştir.
1973’te petrol fiyatlarının Hollanda’da 4 katına çıkması ile birlikte o dönemki
Başbakan tüm Hollanda vatandaşlarına enerji tasarrufu odaklı yeni bir yaşam
tarzına geçişin gerekliliğine yönelik politikalarından bahsetmiştir. Öncelikle
“Arabasız Pazar” kampanyası ile hafta sonları yaya odaklı bisikletli ulaşımın
Yıl 2 / Sayı 3 / Ocak 2023 251