Page 211 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 211

Orhan Topal


            LTO  gibi  lityum  tabanlı  batarya  konseptleri  için  kullanılan  batarya  soğutma
            sistem arızaları, benzer şekilde termal risklere yol açabilmektedir. Kullanılan
            sıvı  (glikol/su  karışımı)  soğutmalı  sistemlerin  hatlarda  meydana  gelebilecek
            sızıntılar, kompresör vb. soğutma sistem donanımlarına dair arızalar,  yeterli
            ve etkin soğutma yapılmamasına, dolayısı sistemler de termal hataya sebep
            olabilemktedir.
               Yüksek  sıcaklıklarda,  lityum  tabanlı  batarya  hücrelerinin  içindeki  basınç
            artabilir, yanıcı gazlar açığa çıkabilir ve hücreler tutuşabilir. Yaşanan olası bir
            termal  kaçak  durumu,  bataryada  yer  alan  enerjinin  tamamının  kontrollü  bir
            şekilde elektrik enerjisi olarak değil, kontrolsüz bir şekilde termal enerji olarak
            açığa çıkmasına neden olmaktadır. Böyle bir durumda, söz konusu bir lityum
            bataryada açığa çıkan termal enerji, elektriksel olarak depolanan enerjiden 7 ila
            11 kat daha fazla olabilmektedir. Ortaya çıkan ısı, yaşanan kimyasal reaksiyonu
            hızlandırarak, bataryanın aşırı ısınmasına neden olurken, ekzotermik reaksiyon
            sonucu  oksijen  üretimi  nedeni  ile  de  çıkabilecek  olası  bir  yangının  kontrol
            edilmesi zorlaşmaktadır. Geleneksel yangın söndürme yöntemleri kullanılarak
            yapılacak bir müdahale ile olumlu sonuç alınması mümkün değildir (Spotnitz
            ve Franklin, 2003). Yaşanan termal kaçak durumlarında hızla çok yüksek sıcaklık
            değerlerine ulaşılmakta ve kimyasal olarak lityum bileşenin tutuşmasına neden
            olmaktadır.  Normal  koşullarda  lityum  tabanlı  bataryaların  hava  geçirmez,
            sızdırmaz yapılarına rağmen, meydana gelen mekanik hasar veya olası harici
            yangın durumlarında, termal strese maruz kalması nedeni ile aşındırıcı toksik
            maddelerin  ve  beraberinde  yanıcı  bileşenlerin  (toz,  gaz  veya  sıvı)  açığa
            çıkmasına neden olabilir.
               Yüksek gerilim tahrik bataryalarında kullanılan lityum bileşeni oldukça reaktiftir
                             2
            ve hızlı oto katalitik  reaksiyonlara eğilimlidir. Bunun ile birlikte lityum, nispeten
            düşük bir erime noktasına (181 °C) sahiptir. Bir batarya hücresi içindeki erimiş
            lityum,  kontrol  edilemeyen  durumlara  neden  olur.  Elektrikli  ve  hibrit  araçlarla
            yaşanacak  olası  kaza  sonrasında  ortaya  çıkan  yangın  durumlarında,  200  °C
            ‘nin  üzerindeki  sıcaklıklar,  batarya  hücrelerindeki  elektrolitlerin  erimesine,
            sonrasında  da  batarya  hücrelerinde  birtakım  farklı  reaksiyonların  gelişmesine
            neden olabilmektedir (Spotnitz and Franklin, 2003). Bu reaksiyonlar termal kaçak
            sürecini tetiklemektedir. Diğer taraftan ortaya çıkan sıcaklık artışı, parlamalara ve
            kıvılcım atımlarına neden olmaktadır. Yüksek gerilim tahrik bataryalarına yakın
            konumda yer alan havalandırma ünitelerinden gelen taze hava, yanıcı bileşen
            (O )  içermesi,  tutuşma  için  yeterli  kaynak  sunması  ile  de  patlama  yaşanması
              2
            muhtemel durumlara yol açmaktadır (Larsson vd., 2018). Yaşanan sıcaklık değişimi
            ve beraberinden meydana gelen reaksiyonlar, bataryanın hücre tipi ve bataryanın
            sağlık durumu gibi birçok etmene bağlıdır (Zhang vd., 2018; Geisbauer vd., 2020).

            2   Bir kimyasal tepkimede ortaya çıkan ürünün, tepkime hızını artırması



            196 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   206   207   208   209   210   211   212   213   214   215   216