Page 218 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Özel Sayı
P. 218

Kurak ve Yarı Kurak Alanlarda İklim Dirençli Bitkilerin Kullanılması


               3.3. Kullanılabilecek Bazı Bitki Türlerinin Adaptasyon, Tespit ve Uygulama
               Çalışmalarının Yapılması

               3.3.1. Bitki Adaptasyonu ve Tespitinde Yerel Saha Denemeleri
               Sorunlu  alanların  sahip  olduğu  ekosistemlerin  hassasiyeti,  sahanın
            bitkilendirilmesinde dirençli doğal ve yerel türlere öncelik verilmesini gerektirse
            de,  uyum  sağlayabilen  yabancı  türlere  de  yer  verilmesini  gerektirmektedir
            (Evans  ve  Turnbull,  2004).  Kullanılabilecek  tür  ve  kökenlerin  tespiti,  stres
            unsurları  (yağış  azlığı,  su  kıtlığı,  yüksek  sıcaklık  ve  evaporasyon,  toprakta
            yetersiz nem ve besin elementleri, tuzluluk, kireçlilik vb.) altında denenmiş ve
            başarı  ile  uyum  sağlamış  türleri  ortaya  koyduğu  için,  gelecek  bitkilendirme
            çalışmalarında bu türlere öncelik verilmesi dönüşüm potansiyelini artıracaktır.
            Her ne kadar genel bölge koşullarına göre kullanma imkânı olan bitkilerin listesi
            oluşturulsa  da,  mutlaka  bitkilendirmenin  yapılacağı  yerel  saha  koşullarında
            (spesifik iklim ve toprak özelliklerine göre) adaptasyon ve tespit çalışmaları
            yapılmış türler değerlendirilmelidir.
               Ülkemizde  tuzlu  alanların  fazla  olması  ve  artış  göstermesi  sonucu  bu
            alanların  değerlendirilmesi  kapsamında  alternatif  türlerin  yetiştirilmesi  ve
            bu  doğrultuda  kuraklık,  erozyon,  çölleşme  ve  çoraklıkla  mücadele  edilmesi
            ile  iyileştirme  çalışmalarının  yürütülmesi  amacıyla  dirençli  bitkilerin  tespiti
            ve  adaptasyonu  çalışmaları  yapılmaktadır.  2014-2018  yılları  arasında,  kurak
            iklim  ve  çorak  (tuzlu-alkali)  toprak  özellikleri  taşıyan  Kırşehir  İli  Malya  Tarım
            İşletmeleri  Müdürlüğü  Arazisi’nde  ÇEMGM,  Ankara  Üniversitesi,  Devlet  Su
            İşleri  Genel  Müdürlüğü  (DSİ),  Tarım  İşletmeleri  Genel  Müdürlüğü  (TİGEM),
            Tarımsal  Araştırmalar  ve  Politikalar  Genel  Müdürlüğü  (TAGEM),  Toprak  Su
            ve  Çölleşme  ile  Mücadele  Araştırma  Enstitüsü  Müdürlüğü  ve  İç  Anadolu
            Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü işbirliği içerisinde yürütülen ‘Tuzlu
            ve Alkali Alanlarda Kullanılabilecek Bazı Bitki Türlerinin Tespiti ve Adaptasyonu
            Projesi’  gerçekleştirilmiştir.  Malya  Tarım  İşletmesi’nin  toplam  arazi  varlığı
            209.525 dekar olup; kültür altındaki arazi varlığı 151.545 da, kültür dışı arazı
            varlığı 57.980 dekardır. 20 yıllık ekiliş üzerine düşen yağış ortalaması 278 mm
            yağış miktarı ile aşırı kurak olan bu alanın 48.988 dekar’ında ciddi düzeyde
            toprakta  tuzluluk  ve  alkalilik  problemi  vardır.  Bu  tür  topraklarda  tuzluluğa
            dayanıklı,  gıda  ve  yem  kaynağı  oluşturabilen,  toprak  yüzeyini  kaplayarak
            toprak erozyonunu azaltma niteliğindeki, kökleriyle derine inen ve taban suyu
            seviyesini düşüren tuzcul yem bitkileri ve tuza dayanıklı çalımsı formdaki bitkiler
            kullanılması  uygun  görülmektedir.  Deneme,  Kırşehir  Malya  tarım  İşletmesi
            arazisinde,  tuzluluğa  sahip  noktada  yürütülmüştür.  Analizlere  göre  deneme
            alanı  topraklarının  jips  ve  tuzdan  kaynaklı  sorunlu  topraklar  olduğu,  toprak
            özelliklerinin  kısa  mesafelerde  değişim  gösterdiği  anlaşılmıştır.  Bu  durum
            özellikle tuz (1.04-52.60 dS/m) ve jips (kalitatif olarak az-çok) kapsamlarında bu



                                                                              217
                                                                      Özel Sayı / 2024
   213   214   215   216   217   218   219   220   221   222   223