Page 222 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Özel Sayı
P. 222
Kurak ve Yarı Kurak Alanlarda İklim Dirençli Bitkilerin Kullanılması
Başarılı olunan türler arasından bozkır otu ve dört kanatlı tuz çalısı,
Chenpodiacaea familyasına ait çalı türleridir. Bu türler, mera ıslahında ve erozyon
kontrolü çalışmaları kapsamında, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve İran
gibi kuraklık görülen ülke topraklarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bozkır
otu, Türkiye, Doğu Sibirya, Afganistan, Çin, Hindistan, Moğolistan, Tibet,
Kafkaslarda ve Türkistan ülkelerinin doğal bir türüdür. dört kanatlı tuz çalısı
ise Meksika’dan Kanada’ya kadar Kuzey Amerika’nın kurak alanları’nda doğal
olarak yetişmektedir (Acar, 2013; Le Houérou, 2000). Kuraklığa ve tuzluluğa
karşı toleranslı olan bu iki tür, mera alanlarında kuru yem periyodunda yeşil
kalan ve kış aylarına kadar otlatma süresini uzatabilen çalılardır.
Dört kanatlı tuz çalısı, odunsu gövde açısından zengin olup, 6 metre derinliğe
kadar köklenebilir ve 2.5 metreye kadar boylanabilirken, geniş yana büyüme
yeteneğine de sahiptir. Yaprak ve sürgünlerinde %18 protein oranı bulunmaktadır
ve protein, yağ ve karbonhidrat oranları yonca ile kıyaslanabilir düzeylerdedir.
Doğal yetişme alanlarının dışında da geniş bir toprak adaptasyonuna sahip
olan bu tür, kışa ve kurak koşullara dayanıklı, planlı otlatmaya uygun alternatif
bir çalı türü olarak değerlendirilmektedir (Cibils, 1998). Tuz çalısı türlerinin
(Atriplex sp.) aşırı tuzlu ve kurak koşullar için bilinen mera bitkilerine göre daha
uygun oldukları bildirilmiştir (Naidu ve Harwood, 1997).
Ülkemizde kullanımının yaygınlaştırılması planlanan bu tür üzerinde, Geçit
Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen ‘Dört Kanatlı Tuz Çalısı
Adaptasyon ve Yem Potansiyelinin Araştırılması Çalışmaları’ başarıya ulaşmıştır.
Bu türün, bölgede (Konya-Karapınar çevresi) kuraklık, rüzgâr erozyonu ve
çölleşme sorunlarına karşı kullanıldığı bilinmektedir (Erdoğdu, 2013).
3.3.2. Genetik Karakteri Kaliteli ve Sağlam Bireylerden Oluşan Gen Kaynakları
Bahçesinin Kurulması
Ağaçlandırmalarda kullanılacak genotiplerin, generatif (tohum) ve vejetatif
(aşı, çelik vb.) üretim materyalinin mevcut iklim ve toprak koşullarına adapte
olmuş doğal türlerden teminini sağlamak, yerel genetik biyoçeşitliliğin ve
ekolojik özelliklerin korunması açısından son derece önemlidir.
İklim değişikliği ve çölleşmeyle mücadele kapsamında, gelecekte şehir
park ve bahçelerinin bitkilendirilmesinden yeni karbon yutak alanlarının
oluşturulması çalışmalarına varana kadar kullanılabilecek genetik kaynaklar
oluşturulmaktadır. Bu doğrultuda, Doğal Ahlat ve Alıç Gen Kaynakları Bahçesi
oluşturma çalışmaları ÇEMGM, Erciyes Üniversitesi, OGM, Eğirdir Meyvecilik
Araştırma Enstitüsü ve Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü ile iş birliğinde,
“ Doğal Ahlat (Pyrus elaeagnifolia) ve Alıç (Crataegus Spp.)” türlerinin kaliteli
bireylerinin gen kaynakları koruma altına alınarak bu kaynakların çoğaltılması
çalışmaları başlatılmıştır (ÇEM, 2018; ÇEM, 2022). Laboratuvar çalışmalarını
Erciyes Üniversitesinin yürüttüğü çalışmada, ÇEMGM daha çok genotip
materyallerinin sahalardan toplanması görevini üstlenmiştir.
221
Özel Sayı / 2024