Page 225 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Özel Sayı
P. 225
Bilgi Sarıhan - Ramazan Acar Çakır - Aydın Uzun
Arazi hazırlığı çalışmalarına başlanmadan önce, çalışmanın sürdürülebilirliğini
sağlamak amacıyla risk, problem ve paydaş analizleri yapılmaktadır. Risk
yönetimini sağlamak ve projede başarıyı artırmak için, problemlere nasıl
ve ne şekilde müdahale edileceği tespit edilerek, yerel yönetimler ve saha
çevresinde yaşayan yöre halkı proje çalışmasına dâhil edilmektedir. Paydaşların
destek sağlayamayacağı ve yöre halkının faaliyet istemediği yerlerde çalışma
yapılmaması uygun görülmektedir.
Yine, sahanın ön çalışma ve etüt çalışmaları kapsamında, mikro iklim,
toprak, topografya, işbirlikçiler ve çevre koşulları (antropojenik etki, ulaşım,
su kaynağına yakınlık vb.) dikkate alınmaktadır. Etki, etkilenebilirlik ve risk
analizlerinin yapıldığı ön çalışmada, ekolojik faydanın yanında kırsal istihdamı
destekleyecek sosyoekonomik katkılar da göz önünde bulundurularak,
faaliyetin uygulanabilir ve sürdürülebilir olup olmadığı değerlendirilmektedir.
Geçmiş deneyimlerden faydalanılarak geliştirilen ve riskli sahalarda arazi
hazırlığı ve bitki ekimi/dikimi esnasında başarıyı artıran bazı temel hususlar
(sahanın koruma altına alınması, malçlama, su hasadı teknikleri, toprak muhafaza
yapıları, ekim dikim zamanı, sulama, bakım, uygun ve kaplı fidan tercihi vd.) bu
tür sahalar için anahtar çözümler arasında yer almaktadır (Acar ve Dursun, 2010).
ÇEMGM, paydaşlarla birlikte saha plantasyon faaliyetlerinde özenle
uygulamaya çalıştığı bazı önemli hususları şu şekilde sıralamaktadır:
• Sahanın tel ihata ile koruma altına alınması
İnsan kaynaklı etkilerden kaynaklı (otlatma baskısı vd.) altındaki meraların
imkanlar dahilinde ilk yıllarda koruma altına alınmasının faydası; Karaman,
Ayrancı’da ortaya konmuştur. Buradaki mera alanı faaliyetinde, alan dikenli tel
çit ihata ile koruma altına alınmıştır. Yem değeri olan otsu ve yarıçalı bitkilere ait
komposizyonuna sahip koruma altındaki alanda bitki yüzey kaplama oranının
ortalaması % 62.5 olarak ölçülmüştür. Proje alanının bitişiğinde ki kontrolsüz
merada ise bitki ile kaplı alan tipik zayıf meralarda olduğu gibi ortalama % 25
civarında olduğu tespit edilmiştir (Acar, 2023).
• Rüzgâr erozyonu problemi altındaki sahalarda, hakim rüzgâr yönüne dik
olarak rüzgâr perdelerinin, plantasyondan önce tesis edilmesi (nem ve
verimli üst toprak kaybı, bitki gelişimini engelleme gibi rüzgârın zararlı
etkilerinin kırılması amaçlanmaktadır) (Şekil 15)
224 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi