Page 125 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 125
Cenk Alhan-Mert Hacıemiroğlu
10. İzolatörlerin yüksek kaliteli ve emniyetli ürünler olması gerekmektedir.
Bu açıdan, izolatörlerde CE işareti olması zorunludur.
11. İzolatörlerin bağlantılarının tasarımı tüm yapı için en kritik nokta
olduğundan, bu tasarıma esas yatay ve düşey kuvvetlerin, toplam
en büyük yerdeğiştirme dikkate alınarak ve tüm yük birleşimleri %10
arttırılarak hesaplanması gerekmektedir. Yük birleşimlerinde yer alacak
toplam deprem etkisi E , DD-1 deprem yer hareketi düzeyi için ve düşey
d
deprem bileşenini de içerecek şekilde dikkate alınmalıdır.
12. Kauçuk izolatörlerde, çeşitli durumlar için birim şekildeğiştirme
hesapları yapılarak belirlenen sınırları aşmadığının kontrol edilmesi
gerekmektedir. Hesaplanacak birim şekildeğiştirmeler depremsiz
durumda basınçtan ve diğer etkilerden dolayı (genleşme, rüzgar, vb.)
oluşacak yatay yerdeğiştirmeden meydana gelen açısal şekildeğiştirme,
izolatör üst ve alt plakaları arasındaki göreli dönmeden meydana
gelen birim şekildeğiştirme, deprem yer hareketi etkisi altında
oluşan basınçtan ve yatay yerdeğiştirmeden meydana gelen birim
şekildeğiştirmedir. Ayrıca, kauçuk izolatörler için burkulma yükünün
sınır değerleri aşmadığının kontrol edilmesi gerekmektedir.
13. Bazı kısıtlar altında ve belirli kriterlerin sağlanması durumunda analizler
için Etkin Deprem Yükü Yöntemi veya Mod Birleştirme Yöntemi
kullanılabilmektedir. Ancak pratikte tasarım, herhangi bir kısıtlamaya tabi
olmadan kullanılabilen zaman tanım alanı analizleri gerçekleştirilerek
sonuçlandırılmaktadır.
14. TBDY (2018)’de kat ivmelerinin sınırlandırılmasına yönelik bir kural
yoktur. Diğer taraftan, sismik izolasyonlu binaların ana amaçlarından bir
tanesi, bina içerisindeki titreşime hassas cihazları korumak ve insanların
konforunu sağlamak amacıyla kat ivmelerinin azaltılmasıdır (Alhan ve
Şahin, 2011). Kat ivmelerinin sınırı, kullanım amacı ve bina içerisindeki
cihazlar da dikkate alınarak bina sahibi ile istişare neticesinde
belirlenmelidir. Bu seviye genellikle 0.2 g ~ 0.3 g mertebesindedir.
Türkiye’deki hastane binaları için T.C. Sağlık Bakanlığı’nın 2013’te
yayınlanan genelgesinde kat ivme sınırı 0.2 g iken, 2018’de güncellenen
genelgesinde bu sınır 0.3 g’ye çekilmiştir. Çok katlı (yaklaşık 4-5 kat
üzerinde) binaların üst katlarında bu ivme seviyelerinin sağlanması bazı
durumlarda zor olabilmektedir. Ancak bu katlar genellikle yatak katları
olduğundan 0.3 g’nin biraz üzerinde değerler kabul edilebilir değerler
olarak değerlendirilebilmektedir.
Yukarıdaki 4., 5. ve 6. adımdaki hesapların yapılabilmesi için, izolatör
parametrelerinin (i) üst sınır değerleri, (ii) alt sınır değerleri ve (iii) nominal
değerleri için üç farklı yapısal model kurulması ve analiz edilmesi gerekmektedir.
110 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi