Page 124 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 124
Dirençli Şehirler İçin Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımında Sismik İzolasyon
izolatörlerin özelliklerinde yaşlanma ve çevresel etkiler, yükleme
hızı ve ısınma, üretimdeki değişkenlikler gibi faktörlere bağlı olarak
meydana gelebilecek değişkenlikler de dikkate alınarak, olası en büyük
yerdeğiştirme talebinin ve kararlılık açısından en olumsuz durumun
belirlenebilmesi için bu hesaplarda, kauçuk izolatörlerde karakteristik
dayanımın (F ) ve ikincil (elastik ötesi) rijitliğin (k ), eğri yüzeyli sürtünmeli
Q 2
izolatörlerde ise etkin sürtünme katsayısının (μ) alt sınır değerleri
kullanılır. İzolatörlere etkiyen yüklerin hesabında ise, bu durum için en
olumsuz senaryo olan üst limit özellikleri kullanılır.
5. Üstyapının tasarımı ve bu tasarım için kullanılmak üzere üstyapıya etkiyen
yatay kuvvetin hesabı, daha düşük bir deprem düzeyi olan, tekrarlanma
periyodunun 475 yıl olduğu seyrek, standart tasarım deprem yer
hareketi düzeyinde (DD2) yapılır. İzolatör parametrelerinde meydana
gelebilecek değişkenlikleri dikkate alırken, güvenli yönde kalmak üzere
üstyapıya etkiyen yatay kuvvetin en büyük değerinin elde edilebilmesi
için bu defa izolatörlere ait Madde 4’te bahsi geçen parametrelerin üst
sınır değerleri dikkate alınır.
6. Kat ivmelerinin hesabında nominal kat ivmeleri dikkate alınır.
7. Tasarım yaklaşımı sonucu olarak sismik izolasyonlu binaların üstyapısı
büyük oranda doğrusal davranış sergileyeceği için, yönetmeliğe göre
de üstyapı ve altyapı doğrusal elastik olarak modellenebilmekte,
izolatörlerin ise doğrusal olmayan davranış için modellenmesi
gerekmektedir. Üstyapı ve altyapıyı oluşturan yapısal elemanlar
modellenirken etkin kesit rijitliği çarpanlarının kullanılması gerekmekle
birlikte, bu çarpanların değerleri de taban ankastre bir yapınınkine göre
daha yüksektir.
8. Tasarım, mümkün olduğunca izolatörlerde çekme kuvveti oluşmayacak
şekilde yapılmalıdır. Narin ve hafif binalarda bunun sağlanması daha
zordur. Ayrıca, yakın-fay depremlerinin düşey bileşenlerinde çok
yüksek ivmeler ortaya çıktığı durumlarda problem yaşanabilmektedir.
Bu tür durumlarda özel nitelikli izolatörler kullanılabilmekle birlikte, bu
izolatörlerin oluşan çekme kuvvetlerini karşılayabileceğinin deneylerle
doğrulanması gerekmektedir. Dünyada çekme altında yatay ötelenme
testlerini yapabilecek kapasitede laboratuvar sayısı ise oldukça azdır.
9. Rüzgâr yükü altında yapının çok fazla hareket etmesi, yaşayanların
konforu açısından tercih edilmemektedir. Dolayısıyla, rüzgar yükü
altında izolasyon ara yüzünde oluşacak maksimum göreli ötelemenin
sınırlandırılması ve üstyapıda DD-2 deprem yer hareketi düzeyinde
ortaya çıkan göreli kat ötelemesi değerinden fazla olmaması
gerekmektedir.
Yıl 2 / Sayı 4 / Temmuz 2023 109