Page 259 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 259
Cihan Erçetin
arasında, kişi başına düşen özel otomobille yapılan kilometre sayısı, Batı
Avrupa’da %90 oranında ani bir artış göstermiştir (Jakobsson, 2004). Motorlu
araçlara bağlı karayolu trafiği, küresel ölçekte özellikle çevre sorunlarını
arttırırken, motorlu trafiğin sürekli büyümesi kentsel alanlarda yaşam kalitesini
tehdit etmekte ve özel araç kullanımı bu sorunların önemli bir kaynağı olarak
karşımızda durmaktadır. Bu durumda, yeni teknolojilerle araç başına olumsuz
etkilerin azaltılması, bu sorunların tamamen kontrol altına alınmasında önemli
bir etki yaratmayacaktır; bunun yerine, araç trafiği hacimlerinde azaltılması
eğilimi benimsenerek değişiklikler yaratılması gerekmektedir (OECD, 1996).
Günümüzde ulaşım planlamasında geleneksel yaklaşım yerini çağdaş
yaklaşım ve çözümlere bırakmaktadır. Geleneksel ulaşım planlama
yaklaşımında temel hedef ulaşım altyapısının taşıt trafiği talebini karşılayacak
biçimde geliştirilmesi olarak öne çıkmaktadır. En görünür ulaşım problemi olan
trafik tıkanıklığı geleneksel yaklaşım ile ele alındığında getirilecek çözüm ek
kapasiteler yaratmak, ya da talebi karşılayacak altyapı yatırımlarını zamanında
yapmak şeklinde olmaktadır. Ulaşım arzını müdahalelerle düzenlemek
üzerine kurulu bu yaklaşım trafik koşullarını yeni katlı kavşak düzenlemeleri
ve yeni yol altyapıları ile birlikte ilk aşamada iyileştirerek geçici bir rahatlama
sağlamaktadır. Ancak bir süre sonra yeni ek taleplerin oluşmasıyla birlikte daha
yaygın araç kullanımı teşvik edilmiş olmakta, sonuçta yeni tıkanıklıklar yaşam
kalitesinde düşüşlerle birlikte tekrar meydana gelmektedir. Bu durumda kısıtlı
finansal kaynaklar ile sınırlı kentsel alanı tüketen ek kapasite ihtiyacı bir döngü
şeklinde karşılandıkça sürdürülemez ulaşımda daha da derinleşen sorunlar
ortaya çıkmaktadır (Öcalır, 2020).
Şekil 1. Geleneksel Ulaşım Yaklaşımının Sürdürülemez Döngüsel Yapısı (Elker, 2002)
Geleneksel yaklaşımın getirdiği arz odaklı kentsel ulaşım problem çözme
politikaları sera gazı emisyonlarının salınımını ve bununla birlikte kentlerdeki
hava kirliliğini artırmaktadır. Bu durum, düşük kapasiteli ve düşük doluluk
oranına sahip özel araç kullanımın egemen olduğu verimsiz kamusal alan
244 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi