Page 255 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 255

Cihan Erçetin

               Giriş


               Kentsel  hareketlilik,  özel  araç,  otobüs,  şehir  içi  raylı  sistemler  gibi
            ulaşım  türleri  ve  yaya  ve  bisikletli  ulaşım  gibi  motorsuz  ulaşım  türleri  ile
            gerçekleştirilebilen  vazgeçilmez  bir  ihtiyaçtır.  Lyons’a  göre  (2016)  kentsel
            hareketlilik bireylerin, bilginin ve ürünlerin mekânda serbest ve kolay hareket
            etme  veya  hareket  etme  yeteneği  olarak  tanımlanabilir.  Lynch  (1981)  ise
            kentsel hareketliliğe insan deneyimi, birlikte öğrenme ve sosyalleşme pratiği
            olması boyutlarını da eklemektedir. Son yüzyılda kent içi ulaşımda otomobil
            kullanımı giderek daha baskın hale gelmiş ve kentlerde artan araç trafiğine
            uyum  sağlamaya  yönelik  geliştirilen  politika  ve  projeler  sonucunda  birçok
            kent  yeniden  yapılandırılmıştır.  Çevreye  ve  iklim  değişikliğine  olumsuz  etki
            yaparak meydana gelen bu yeniden yapılanma sürecinde yeni yolların veya
            katlı kavşakların inşası, yaya kaldırımlarını daraltma pahasına mevcut yolların
            genişletilmesi ve kentsel etkileşim mekanları olarak tasarlanabilecek kamusal
            alanların otoparklara dönüştürülmesi özellikle çevresel açıdan sürdürülemez
            yaşam alanlarının oluşmasına neden olmuştur. Sürdürülemez yapıyı oluşturan
            motorlu  araç  kullanımı  odaklı  hareketlilik  yaşamımıza  trafik  sıkışıklığı,
            yenilenebilir  olmayan  enerji  bağımlılığı,  hava  kirliliği  sorunlarının  yanı  sıra
            erişilebilirlikteki  sosyal  eşitsizlikleri  de  beraberinde  getiren  otomobil  odaklı
            kentsel alanları getirmektedir.
               Otomobil, kapıdan kapıya ulaşım ve nispeten daha fazla konfor, mahremiyet
            ve  güzergahta  karar  verme  esnekliği  sağladığı  için  cazip  bir  kentsel  ulaşım
            türü olarak günümüzde karşımıza çıkabilmektedir. Geçmişteki kentsel ulaşım
            politika, plan ve yatırımları, sürdürülemez sonuçlarına rağmen, artan araç trafiği
            talebini karşılamak için daha fazla yol kapasitesi sağlamaya çalışarak otomobil
            kullanımının  büyümesini  desteklemiştir.  Özel  araç  kullanımı  odaklı  kentsel
            ulaşım sistemleri ile birlikte gelişen yeni ya da genişletilen yollar ve bununla
            birlikte daha fazla otomobil kullanımı nedeniyle kentlerin hızla genişlemesi,
            otomobil kullanımına odaklı kentleşen alanlar ve otomobile bağlı yaşam tarzları
            yaratmaktadır. Ancak son yıllarda otomobile bağlı kentsel ulaşım davranışının
            çevresel, ekonomik ve sosyal sonuçları nedeniyle artık sürdürülemeyeceği gün
            geçtikçe daha fazla anlaşılmaktadır. Dünya, karbon emisyonları salınımının gün
            geçtikçe artmasına, aynı zamanda küresel iklim değişikliğine de neden olan
            ciddi derecede hava ve çevre kirliliğine maruz kalmaktadır. Ulaşım ve kentsel
            hareketlilik  sektörü,  özellikle  yoğun  otomobil  kullanımı  sonucunda  ortaya
            çıkan  CO   emisyonları  nedeniyle  bu  trendde  önemli  bir  rol  oynamaktadır.
                     2
            Otomobilin  yaygın  kullanımı,  fosil  yakıt  ve  petrol  bağımlılığını  ve  bununla
            birlikte kaynakların hızla tükenmesine neden olduğu için çevresel sorunlarla
            birlikte ekonomik sorunları da beraberinde getirmektedir. Otomobil bağımlılığı
            trafik kazalarının artması, enerji maliyetleri, vergiler, trafik sıkışıklığı ve zaman



            240 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   250   251   252   253   254   255   256   257   258   259   260