Page 40 - Çevre, Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 1
P. 40
Küresel Sorun: İklim Değişikliği
Raporda bir uyarı da artış hızlarına yönelik olarak verilmiştir. Bu çerçevede,
son yıllarda sadece emisyon miktarlarında değil aynı zamanda emisyon artış
hızında da bir yükselme olduğuna dikkat çekilmektedir. Amerika Birleşik
Devletleri Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) verileri esas alındığında
(GML, 2021) 1960-2000 dönemindeki onar yıllık süreçlerde ortalama olarak
CO emisyonlarında yıllık bazda 1,5 ppm’lik artış görülürken bu değer 2000-
2
2010 arasında 2 ppm ve 2010-2020 döneminde ise 2,5 ppm değerine çıkmıştır.
Benzer şekilde, sıcaklıklarda da hızlı artışın görüldüğü, 1970 ve sonrası
dönemin, son 2000 yıl içerisindeki en hızlı yüzey sıcaklık artışının yaşandığı 50
yıllık dönem olduğu vurgulanmıştır.
Sera gazları içerisinde gerek miktar gerekse de karbon döngüsü dahilinde
atmosferde uzun yıllar boyunca kalması yönüyle en öne çıkan gaz CO ’dir.
2
UNEP tarafından da desteklenen Future Earth oluşumunun yürüttüğü Küresel
Karbon Projesi (Global Carbon Project) çıktılarına göre sanayileşme ile
başlayan süreçten bu yana hava küreye, ormansızlaşma ve arazi bozunumu
dâhil edildiğinde, 2.475 gigaton karbondioksit salımı, diğer bir ifade ile yaklaşık
olarak 2,5 trilyon ton karbon emisyonu verilmiştir. Toplam emisyonların yarıdan
fazlası (%51,2) ise 1990 sonrası, yani sadece son 30 yıl içerisinde gerçekleşmiş
durumdadır.
Verilerle dünyamızda (Ritchie ve Roser, 2020a) yer alan bilgilere göre sanayi
öncesi dönemde atmosfere düşük miktarda karbon emisyonu veriliyordu.
1950’lere geldiğimizde bu değer bir miktar artış sonucunda yıllık bazda 6 milyar
tona çıkarak yine nispeten düşük seyretti. Ancak 1990’larda karbon emisyonları
dörde katlanarak 22 milyar tonlara ulaştı. Günümüzde yine Küresel Karbon
Projesi (Global Carbon Project, 2021) verilerine göre ise atmosfere her yıl 36-
40 milyar tonun üzerinde CO salınmaktadır. Bu aynı zamanda hava küremize
2
her saniye 1,170 ton (1.170.000 kg) CO salındığı anlamına gelmektedir.
2
Küresel sıcaklık artışının sanayi öncesi döneme kıyasla +1,5 C derece ile
0
sınırlı tutulması için kalan karbon bütçesi ise 440 milyar metrik ton (gigaton)
dolaylarında seyretmektedir. (Damon Matthews vd., 2021) Hâlihazırda yıllık
bazda yapılan 36-40 milyar tonluk karbon emisyonunu göz önüne aldığımızda
+1,5 C küresel sıcaklık artışı için önümüzde sadece 11 yıl gibi kısa bir sürenin
0
kaldığını söyleyebiliriz.
Diğer taraftan, iklim değişikliğinin etkisiyle son yıllarda dünyada
meteorolojik, iklimsel ve hidrolojik afetlerin oluş sayılarında ve neden olduğu
hasarlarda artışlar yaşanmaktadır. Tabi bu afetler bir yandan can kaybına yol
açarken, bir yandan da mal kaybına neden olmaktadır. “Küresel İklim Riski
Endeksi 2021” çalışmasına (Eckstein, 2021) göre 2000 ile 2019 yılları arasında
iklim değişikliği kaynaklı 475.000’den fazla can kaybı yaşanmış, mali açıdan ise
2,56 trilyon ABD Doları ekonomik kayıp oluşmuştur.
Yıl 1 / Sayı 1 / Ocak 2022 25