Page 39 - Çevre, Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 1
P. 39

Mehmet Emin Birpınar



               31  Ekim  2021  tarihinde  yayınlanan  Dünya  Meteoroloji  Örgütü  “2021  yılı
            Küresel İklim Görünümü Raporu”na (WMO, 2021) göre küresel sıcaklık artışı
                                           0
            sanayi öncesi döneme kıyasla +1,2 C seviyesine ulaşmıştır. Raporun bulguları
            son  yedi  yılın  kayıtlardaki  en  sıcak  yıllar  olduğuna,  deniz  seviyelerindeki
            yükselmenin ise 2013 yılından sonra yıllık bazda 2,9 mm’den 4,4 mm değerine
            ulaşarak daha da hızlandığına dikkat çekmiştir. Bu durum hiç kuşkusuz biyosfer
            (canlı küre), hava küre (atmosfer), su küre (hidrosfer), buz küre (kriyosfer), taş
            küre  (litosfer)  gibi  canlı  bir  organizma  gibi  hareket  eden  dünyamızın  ana
            sistemleri arasındaki uyumun bozulmasına da yol açmaktadır.
               Sera Gazı Emisyonları Artıyor

               Dünyamızın tek enerji kaynağı güneşten gelen enerji miktarına eş miktarda
            enerji dışarı verilerek dünyamızın optimum bir seviyede sıcaklığa sahip olması,
            böylelikle de yaşama elverişli olması sağlanmaktadır. Ortalama sıcaklığı -18
            santigrat  derece  (WMO,  t.y.)  dolaylarında  bulunan  dünyamızın  sıcaklığını
            etkileyen diğer bir unsur da atmosferde oldukça düşük miktarda bulunan ve bu
            nedenle ppm/ppb (milyonda bir/milyarda bir) gibi oldukça küçük değerlerle
            ifade edilen karbondioksit (CO ), metan (CH ), nitröz oksit (N O), su buharı
                                        2            4              2
            (H O) gibi gazlardır.
              2
               Sera  gazları  diye  de  anılan  bu  gazlar  dünyadan  uzaya  geri  yansıtılan
            kızılötesi ışınımı hapsederek dünyada tutan ve bu yönüyle de sıcaklığı artıran
            bir özelliğe sahiplerdir. Dünyamızın diğer bir ısı kaynağı olarak görev yapan bu
            gazların etkisiyle dünyanın ortalama sıcaklığı +15 C seviyelerinde seyrederek
                                                        0
            yaşam  için  uygun  bir  ortam  sunmaktadır.  (Amerikan  Fizik  Enstitüsü,  2021).
            Sanayileşme ile başlayan süreçte fosil yakıt kullanımı, ormansızlaşma, tarımsal
            ve  yerleşim  amaçlı  olarak  arazilerdeki  kullanım  amaçlarının  değişmesi  gibi
            etkenler dolayısı ile sera gazlarında sürekli bir artış yaşanmıştır.
               09  Ağustos  2021’de  yayınlanan  Hükümetlerarası  İklim  Değişikliği  Paneli
            (IPCC) Altıncı Değerlendirme Raporu’nun ilk serisi olan “İklim Değişikliğinin
            Fiziksel  Temelleri”  (IPCC,  2021)  konulu  raporuna  göre  atmosferdeki  CO 2
            konsantrasyonu son 2 milyon yılın en üst değerine yükselmiştir. Diğer önemli
            sera gazlarının da benzer şekilde artış gösterdiği vurgulanan raporda, CO ’e
                                                                              2
            kıyasla 84 kata kadar daha yüksek küresel ısınma potansiyeline (GWP) (EPA,
            t.y.) sahip olan metan (CH ) ile 265 kata kadar daha yüksek GWP değerine
                                    4
            sahip nitröz oksit (N O) konsantrasyonları da son 800.000 yıllık dönemin en
                               2
            yüksek  seviyelerine  çıktığı  belirtilmiştir.  Oransal  açıdan  ele  aldığımızda  da
            sanayi öncesi dönem olarak ifade edilen 1750 yılından bu yana atmosferdeki
            karbondioksit konsantrasyonu 280 ppm değerinden 414 ppm değerine çıkarak
            yaklaşık %48, CH  emisyonlarında 720 ppb değerinden 1886 ppb değerine
                            4
            çıkarak %156 , N O değerlerinde ise %23 oranında artışlar kayıtlara geçmiştir.
                           2



            24  Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44