Page 37 - Çevre, Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 1
P. 37
Mehmet Emin Birpınar
Giriş: Gezegenin Limitleri Aşılıyor
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay İdaresi (NASA) değerlendirmelerine
göre yaklaşık 4,6 milyar yıldır varlığını sürdüren ve sahip olduğu müthiş denge
ile yaşamaya elverişli tek gezegen olan dünyamız bu süre zarfında sayısız
badireler atlatmış, nesli tükenenler de dahil olmak üzere 8,7 milyona yakın
canlı türüne (Sweetlove, 2011) ev sahipliği yapmıştır.
Ancak son üç yüzyılda sağlanan gelişmeler tarihte eşi ve benzeri görülmemiş
çok hızlı bir dönüşüme yol açmış, sonucunda var olan doğal dengenin zarar
görmesine neden olmuştur. Bu dönüşüme yol açan da 8,7 milyon canlı
türünden sadece birisi olan insanın bizzat kendisi olmuştur. Sürekli gelişimi
kovalayan insanoğlu, bu süre zarfında ortaya koyduğu imalatlar ile bir taraftan
hayatı kolaylaştırırken diğer taraftan da doğa üzerindeki baskıyı artırmış, haliyle
de ekolojik dengenin sarsılmasına yol açmıştır.
Bilim insanları bu vesileyle artık yeni bir döneme girdiğimizi dile
getirmektedirler. İnsan hâkimiyetinin yoğun olduğu bu döneme de Antroposen
diğer bir ifadeyle “İnsan Çağı” adı verilmektedir. Bu söylem, Birleşmiş Milletler
Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yakın zamanda yayınlanan önemli bir
küresel raporda da yer almıştır.
1990 yılından bu yana her yıl insani gelişme raporları yayınlayan UNDP’nin 15
Aralık 2020 tarihinde tanıtılan Otuzuncu İnsani Gelişim Raporu’nda (UNDP, 2020)
bir ilke imza atılmış, önceki raporların aksine bu kez yaşam standartlarını doğrudan
etkileyen çevresel unsurlar da ele alınmıştır. Karbon ayak izi ve maddesel ayak izi
gibi parametreler bazında da değerlendirmelerin yapıldığı raporda öne çıkan en
önemli nokta ise insan çağına girdiğimizin vurgulanması olmuştur.
Anılan raporda, insanın doğanın düzenine uymak yerine kendi düzenini
oluşturduğu, zamanla doğa üzerinde hâkimiyet kurduğu, bu durum neticesinde
doğal kaynak kullanımının hızlanarak arttığı, yaşanan bu artışın da kaynakların
kendilerini yenileme kapasitelerini aştığı ve ekolojik dengenin yara aldığı ifade
edilmiştir.
İnsanoğlu yaşamı kolaylaştırmak adına geçmişten günümüze sayısız bina,
fabrika, köprü, yol, baraj, gemi, uçak, araba ve daha nice yapılar inşa etmiştir.
Bunları da dünyanın sunduğu kaynakları değerlendirerek elde etmektedir.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) 18 Şubat 2021 tarihinde
yayınlanan “Doğa ile Barışalım” (UNEP, 2021a) temalı raporunda yer alan
değerlendirmelere göre sadece son 50 yılda kaynakların işleme ve kullanımının
3 katlık artışla yıllık bazda 90 milyar metrik tona ulaştığı, benzer şekilde birincil
enerji ve gıda üretiminin de 1970’den günümüze 3 kat artış sağladığı, bu yüksek
tüketim sonucu küresel ekonominin 5 kat, ticaretin ise 10 kat büyüme gösterdiği,
buna mukabil dünya nüfusunun 2 kat artışla 7,8 milyara ulaştığı belirtilmiştir. Bu
durum hiç kuşkusuz ferdi tüketimin de yükseldiğini göstermektedir.
22 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi