Page 204 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Özel Sayı
P. 204

Kurak ve Yarı Kurak Alanlarda İklim Dirençli Bitkilerin Kullanılması


            sıcaklık 11.2 oC, yıllık yağış miktarı ise 295.4 mm’dir. Ovada, don olayları sonucu
            kayaçlar  ayrışarak  rüzgârla  taşınabilecek  boyutlara  dönüşmektedir.  Yöredeki,
            çölleşme  süreçlerinden  olan  kumullar  ve  kumul  topografyasının  oluşumundan
            kuşkusuz rüzgâr deflasyonu öncelikli etkendir (Erinç, 1963). Rüzgârın frekansı, hızı
            ve  şiddeti  materyalleri  yerinden  hareket  ettirip,  başka  yerlerde  depolanmısını
            sağlayacak  nitelikte  olan  sahada;  toprakların  gevşek  yapılı  olması,  kireç,  tuz,
            jips  içermesi  ve  kumlu  tekstüre  sahip  olması  rüzgâr  erozyonuna  karşı  direnci
            düşürmektedir. Potansiyel evapotranspirasyonun 1.500 mm, yıllara göre 200-300
            mm arasında değişen yağış miktarı ile kuraklık tehdidi altındaki yörede, doğal
            step yayılış göstermiştir. Seyrek yayılış gösteren step, yanlış arazi kullanımı ve aşırı
            otlatma ile birlikte bitki örtüsünün yok edilmesi rüzgâr erozyonunu önlemdeki en
            etkili sürdürülebilir unsuru (bitki örtüsü) ortadan kaldırmaktadır. Sulak alanlardaki
            kurumalar, toprak yüzeyinin kuruyup toz haline gelmesine sebep olmuştur. Tüm
            bu etkenlere insan kaynaklı arazi tahribatı, aşırı otlatma ve yanlış arazi kullanımı
            da eklenmiş olup, Karapınar Ovasında, çöl bölgelerinde yaygın olarak görülen
            kum-toz fırtınaları artmış, tarım alanlarını, kara yolu ulaşımını, hava-su kalitesini ve
            yerleşim yerlerini tehdit ederek insanlar göç etmek zorunda kalmıştır (Özdemir,
            2023). Ovada, hakim rüzgâr yönü N ve S kaynaklı rüzgârlardır. Hakim rüzgârlardan
            SW  rüzgârları  toprak  malzemelerini  (kum,  toz)  NE  yönüne  taşıdığı  (Şekil  3)
            dönemde kum yığınlarını Karapınar önlerine kadar ulaştırmıştır (Erinç, 1963).





























               Şekil 3: 1960’lı Yıllar-Konya, Karapınar rüzgâr erozyonundan etkilenen, çölleşme etkisi
             altındaki alanda bilinçsizce yapılan insan kaynaklı doğal bitki örtüsünün tahribatı (sol üstte),
             oluşan kumullar (sağ üstte), olumsuz olarak etkilenen yerleşim yeri (sol altta) ve günümüzde
               mevcut eoliyen şekillerinden olan kum reliefinin oluştuğu örnek tepe sahası (sağ altta)
                (Konya Toprak, Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma İstasyonu Müdürlüğü arşivi)


                                                                              203
                                                                      Özel Sayı / 2024
   199   200   201   202   203   204   205   206   207   208   209