Page 200 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Özel Sayı
P. 200
Kurak ve Yarı Kurak Alanlarda İklim Dirençli Bitkilerin Kullanılması
iklim sınıflandırmasına (Şekil 1) göre, Türkiye ikliminin belirlenmesinde yer
alan parametreler; ortalama sıcaklık, yağış, ortalama nispi nem ve ortalama
güneşlenme süresidir. Uzun yıllara ait (1991-2020) verilere göre aylık olarak
yapılan hesaplamalarda, özellikle vejetasyon devresi boyunca (Nisan-Ekim)
kuraklık felaketinin yaşandığı ortaya konmuştur. Yıllık iklim sınıflandırmasında
çok nemliden çöl iklimine doğru sıralanarak sınıflandırmalar sonucunda,
ülkemizin kuraklık tehdidi altında olan bölgeleri İç Anadolu, Güneydoğu
Anadolu, yer yer Akdeniz ve Ege bölgelerinin iç kısımları ile yerel olarak
Doğu Anadolu’nun İç Anadolu’ya bağlanan yerleri ve Iğdır tarafları olduğu
belirtilmiştir (MGM, 2024).
Şekil 1: Aydeniz İklim Sınıflandırmasına Göre Türkiye İklimi (MGM, 2024)
ÇEMGM, ülkemizde yer alan kurak ve yarı kurak alanlardaki sorunlu alanları
ve hassasiyetlerini (çölleşme ve rüzgâr erozyonu hassasiyetleri) belirleyerek,
bu alanlardaki olumsuzluklarla (kuraklık, rüzgâr erozyonu, çoraklık ve çölleşme)
mücadele kapsamında kullanılabilecek iklim dirençli bitkilerin adaptasyon,
tespit ve uygulama çalışmalarını paydaşlarla birlikte yürütmektedir.
Bu çalışmada, başlangıçta küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı
olarak kuraklık konusuna değinilmiştir. Kuraklıkla birlikte kurak ve yarı kurak
alanlardaki sorunlar vurgulanarak, bu sorunlarla mücadelede dikkate alınması
gereken çalışmalara değinilmiştir. Bu bağlamda, çalışma üç bölüm halinde
sunulmuştur: 1) Kuraklık tehdidi altındaki alanlarda (mera, orman dışı diğer
alanlar) insan kaynaklı tahribatlar, çölleşme, rüzgâr erozyonu ve çoraklık
problemlerine yer verilerek, bu problemlerin alansal dağılım ve sınıflandırma
dağılımları ele alınmıştır. 2) Bu alanlardaki (kurak ve yarı kurak) problemlere
karşı doğa temelli bir çözüm olarak, iklim dirençli bitkilendirmenin önemi
199
Özel Sayı / 2024