Page 207 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Özel Sayı
P. 207

Bilgi Sarıhan - Ramazan Acar Çakır - Aydın Uzun





























                      Şekil 6: Türkiye Rüzgâr Erozyonu Hassasiyet Haritası (ÇEM, 2018)
                Model  yaklaşımıyla,  ülkesel  ölçekte  ve  gerektiğinde  farklı  havza
              boyutlarında rüzgâr erozyonu durumunun da ortaya konabilmesi, çalışmanın
              çıktıları  arasında  yer  alması  amaçlanmıştır.  2018  yılı  sonunda  modelin  tüm
              parametreleri güncellenerek, ulusal ölçekte rüzgâr erozyonu sonucu taşınan
              sediment  miktarı  ve  rüzgâr  erozyonu  potansiyeline  sahip  alanları  gösteren
              haritaya  göre,  ilk  belirlemelerde  1,2  milyon  hektar  alanda  şiddetli  ve  çok
              şiddetli  rüzgâr  erozyonu  duyarlılığı  olduğu  hesaplanmıştır.  Alansal  olarak,
              Kızılırmak,  Konya  ve  Dicle-Fırat  havzaları  en  fazla  duyarlılığa  sahip  havzalar
              olarak öne çıkmaktadır. Yerel ölçekte ise Konya-Karapınar, Iğdır-Aralık ve bazı
              kıyı  kumulları  yüksek  hassasiyet  göstermektedir.  Bitki  örtüsünden  yoksun,
              geniş ovalara sahip, sert rüzgârlara maruz kalan, toprak nem açığının oldukça
              uzun süreli ve fazla olduğu, arazi tahribatına uğramış ve çölleşmeye yüz tutmuş
              kurak ve yarı kurak alanlar ile kumullarda rüzgâr erozyonu hassasiyetinin çok
              şiddetli olduğu model çalışma sonucunda ortaya konmuştur. Aynı zamanda,
              model;  kum-toz  fırtınalarının  materyal  kaynağını  oluşturan  alanları  tespit
              etmede önemli rol oynamaktadır.

                2.3. Marjinal Alanlar
                Kurak ve yarı kurak alanların belirgin diğer bir sorunu, marjinal alanlar olarak
              da nitelendirilen tuzluluk-alkalilik (çoraklık) tehdididir. Dünya Toprak Haritası
              verilerine göre, dünya genelinde 954 milyon hektar alanın tuzluluk problemi
              nedeniyle bitkisel üretkenliğinin önemli ölçüde düştüğü belirtilmiştir.  Özellikle
              tarım alanlarında, yanlış sulama yöntemleri ile drenajın zayıf olduğu kurak ve
              yarı kurak alanlarda tuzluluk oluşmaktadır (Ekmekçi, 2005). Türkiye Geliştirilmiş


              206 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   202   203   204   205   206   207   208   209   210   211   212