Page 119 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Özel Sayı
P. 119

Zehra Kavaklı Karataş


              zamanla hızlıca artan ve etkileri daha yoğun görünen bir süreçtir. Çölleşme ile
              mücadele için hızlıca harekete geçilmesi ve rehabilitasyon süreçlerinin pratik
              olasılığın önüne geçmeden başlaması gerekmektedir (Glantz ve ark., 1983).
                Çölleşme, ekonomik ve biyolojik olarak verimli olan bir arazinin zamanla
              daha az verimli hale gelmesiyle meydana gelen ekolojik bozulma sürecidir.
              Bu süreç, toprağın erozyona uğraması, verimliliğin azalması ve bitki örtüsünün
              kaybı gibi sonuçlara yol açar (Türkeş, 1990). BMÇSS’ye göre, iklim değişikliği ve
              insan faaliyetlerinin etkisiyle kurak ve yarı kurak bölgelerde arazi bozulumuna
              yol  açan,  fiziksel,  biyolojik,  siyasal,  sosyal,  kültürel  ve  ekonomik  faktörlerin
              birleşik  etkisiyle  meydana  gelen  bir  süreçtir  (Türkeş,  2012).  Çölleşme  Ding
              ve ark. (1998) göre zamanla biyolojik yaşamdaki üretkenlikte meydana gelen
              azalma  olarak  tanımlanmıştır.  Birleşmiş  Milletler  Çölleşmeyle  Mücadele
              Sözleşmesi (1999) çölleşmeyi, iklim değişiklikleri ve insan faaliyetleri de dahil
              olmak üzere çeşitli faktörlerin neden olduğu kurak, yarı kurak ve kuru, nemli
              alanlardaki arazi bozulması olarak tanımlamıştır.
                FAO  (Gıda  ve  Tarım  Örgütü)’ya  göre  çölleşme,  arazi  koşullarının  insan
              etkileri ya da doğal süreçler sonucu bozulumun yayılması ve yoğunlaşmasıdır.
              Bunların  neticesinde  biyokütlede,  hayvanlar  için  mera  kapasitelerinde,
              insanlar için üretimde ve dolayısıyla refahta gerilemeler meydana gelmekle,
              bozulan ekosistemin biyolojik üretim gücü kaybolmakta ve bunun sonucunda
              meydana  gelen  bozulma  ve  gerileme  olayı  çölleşmedir  (FAO/UNESCO
              1977;  Görcelioğlu,  1992).  Verón  ark.’nın  (2018)  bulguları,  son  literatürde
              iki  ana  tanımın  bir  arada  bulunduğunu  göstermektedir:  “çölleşme,  iklim
              değişiklikleri  ve  insan  faaliyetleri  de  dahil  olmak  üzere  çeşitli  faktörlerin
              neden olduğu kurak, yarı kurak ve yarı nemli alanlardaki arazi bozulması” ve
              “çölleşme, ekosistemlerin hizmet sağlama kapasitesinde uzun zaman dilimleri
              boyunca kalıcı bir azalma”. Ayrıca Çölleşme, iklim değişikliği ve sürdürülebilir
              olmayan arazi yönetimi uygulamaları nedeniyle ortaya çıkan bir süreç olarak
              tanımlanmaktadır  (Pourghasemi  vd.,  2019).  Duan  ve  ark.,  (2019)  özellikle
              Çin›de çölleşme, insanların aşırı ekonomik faaliyetlerinin kurak ve yarı kurak
              toprakların  ekolojik  dengesini  bozarak  savrulan  kum  ve  kum  tepeciklerinin
              oluşumuna  yol  açması  süreci  olarak  tanımlanmışlardır.  Çölleşmenin  birçok
              tanımı  incelendiğinde  iklim  değişikliği,  insan  faktörleri  başta  olmak  üzere
              çeşitli faktörlerin çölleşmeye sebep olduğu açıkça ortadadır.
                Al-Kulabi,  (2018)’ye  göre  çölleşme  kurak  alanlarda  meydana  gelen
              arazi  bozulması  olup  çöllerin,  doğal  olarak  oluşan  kurak  bölgeler  olarak
              tanımlanmıştır.  (Al-Kulabi,  2022).  Verimli  bir  araziyi  bozulmuş  araziye  veya
              çorak araziye dönüştürebilen süreç çölleşmeyi tanımlamaktadır. (Neary, 2018;
              Bhatnagar, 2022). Ayıca birçok kaynakta belirtildiği gibi çölleşme kurak alan
              ekosistemlerinin  kırılganlığından  kaynaklanmaktadır.  Bu  kapsamda  insan
              kullanımının  aşırı  baskısı  altında  ekosistemler  verimliliğini  ve  yenilenme
              kabiliyetlerini kaybetmektedir (Chouhan, 2018).

              118  Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   114   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124