Page 180 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 6
P. 180

Uluslararası ve Ulusal Mahkeme Kararları Işığında İklim
                                            İçtihadının Gelişimi


                 fırsatlardan  yararlanmaya  yönelik  süreci”  (https://unfccc.int/topics/adaptati-
                 on-and-resilience/the-big-picture/introduction) ifade etmektedir. Uyum örnek-
                 leri arasında kuraklığa ya da değişen iklim koşullarına dayanıklı tarım ürün-
                   12
                 lerinin  ekilmesi,  su  verimliliğinin  arttırılması,  imar  planlamalarının  hazırlanan
                 stratejiler doğrultusunda yapılması, sele karşı savunmalar ile deniz seviyesinin
                 yükselmesinden etkilenecek bölgelerdeki alt yapı sistemlerinin daha uygun ve
                 dayanıklı yapılması ve iklimin neden olabileceği zararlara yönelik sigorta meka-
                 nizmalarının geliştirilmesi gibi uygulamalar yer almaktadır (UNDP, 2023).
                   Küresel ısınmanın mevcut etkilerinin doğuracağı sonuçlar bakımından veri-
                 lerin iyi değerlendirilmesi, iklim değişikliklerinin meydana gelmesinden önce
                 veya  söz  konusu  değişiklikler  henüz  ilk  aşamalarındayken  bu  değişikliklere
                 uyum gösterme açısından hazırlık sürecini hızlandırmakta böylece olumsuz et-
                 kilerin bertarafı daha kolay olmaktadır (Giddens, 2023: 238).
                   Dünya Meteoroloji Örgütünün 2023’e ait çalışmasına göre (World Meteoro-
                 logical Organization [WMO], 2023)  iklim değişikliği 1970-2021 yılları arasında
                                               13
                 2 milyon kişinin hayatını kaybetmesine ve yaklaşık 4,3 trilyon ABD doları tuta-
                 rında ekonomik kayba yol açmıştır.
                   İklim  değişikliğine  uyum,  azaltımda  olduğu  gibi  finansal  desteğe  ihtiyaç
                                                              14
                 duymaktadır. Bu noktada devlet bazında kırılganlığı en yüksek olan ama kü-
                 resel ısınmaya en az katkısı olan veya hiç katkısı olmayan devletlerin iklim deği-
                 şikliğinin etkilerinden en az etkilenmeleri için “kayıp ve zarar fonu 15”  kurulmuş-
                 tur. Her ülkenin coğrafi, ekonomik, demografik ve mevcut iklim modellerine
                 göre nelere ihtiyaç duyacağı farklılık göstermektedir (Giddens, 2023: 240). Bu
                 değişkenlikler, kayıp ve zarar fonunun iklim adaletini  gerçekleştirecek şekilde
                                                              16
                 kullanımının yönünü belirlemektedir.
                   İklim  değişikliği  meselesinin  iki  ana  unsuru  olan  azaltım  ve  uyuma  ilişkin
                 bilimsel  temellerin  yanı  sıra  uluslararası  sözleşmelerle  hüküm  altına  alınmış
                 12   İklim değişikliğine uyum aynı zamanda dirençliliği (resilience) de beraberinde getirmektedir.
                 Dirençlilik; UNDP hazırlamış olduğu ve UNDP Türkiye tarafından tercüme edilen iklim sözlüğüne
                 göre, “bir topluluğun veya çevrenin, tehlikeli iklim olaylarını öngörmesi, yönetmesi ve bu olayların
                 ardından gelen şoklardan sonra, toplumsal refaha, ekonomik faaliyete ve çevreye en az zarar ve-
                 recek bir biçimde, toparlanması ve dönüşüm kapasitesidir”.
                 13   Dünya Meteoroloji Örgütünün 2023 yılı çalışmasında da; “2023 yılının kayıtlardaki en sıcak yıl
                 olduğu ve küresel ortalama yüzeye yakın sıcaklığın sanayi öncesindeki döneme göre temel çizgi-
                 nin 1,45 °Celsius (± 0,12 °C belirsizlik payı ile) üzerinde olduğu” vurgulanmıştır.
                 14   Kırılganlık; “iklim değişikliği sürecinden en fazla etkilenebilecek insanların, ekosistemin ve
                 organizasyonel yapının zarar görme eğilimi” şeklinde tanımlanabilir.
                 15   BMİDÇS’de hüküm altına alınan, COP27’de temelleri atılan “kayıp ve zarar fonu” COP28
                 oturumlarının başladığı ilk günde kabul edilmiştir.
                 16   İklim adaleti, çok genel ifadeyle “iklimin değişmesiyle ortaya çıkan eşitsizliğin bertaraf edil-
                 mesini amaçlayan politika ve uygulamalar” şeklinde tanımlanabilmektedir. Bir başka tanımlamayla
                 “iklim adaleti, kalkınma süreçleri ile iklim değişikliğinin ortaya çıkaracağı yüklerin, maliyetlerin ve
                 fırsatların da adil bir biçimde paylaşılmasıdır”. (Tuğaç, 2023: 142)


                                                                       Yıl 3 / Sayı 6 / Aralık 2024  179
   175   176   177   178   179   180   181   182   183   184   185