Page 176 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 6
P. 176
Uluslararası ve Ulusal Mahkeme Kararları Işığında İklim
İçtihadının Gelişimi
Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi m.2). Bu hedefe ulaşmak için BMİDÇS’nin uy-
gulama araçları olarak önce Kyoto Protokolü6 ve sonrasında da Paris Sözleş-
mesi akdedilmiştir.
7
BMİDÇS’nin uygulama anlaşmalarından ilki olan Kyoto Protokolünde be-
lirlenen azaltım hedefine ulaşmak için esneklik mekanizmaları geliştirilmiş,
emisyon azaltım hedefi yalnızca gelişmiş devletler için bağlayıcı kılınmış ve
cezai yaptırım öngörülmüştür (Bektaş, 2022: 298). Ancak Kyoto Protokolünün
bu yapısı, devletler açısından protokolün uygulanmasını zorlaştırmıştır. Aynı
zamanda, 2020 sonrasındaki iklim rejimini düzenleyen Paris Anlaşmasının da
yürürlüğe girmesiyle protokol uygulama işlevini tamamlamıştır.
Paris Anlaşması, 2015’te BMİDÇS’nin 21. Taraflar Konferansında (COP21)
kabul edilmiştir. Dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon Pa-
ris Anlaşması için dünyadaki tüm devletlerin sera gazı emisyonlarını azaltma
sözünü verdiği ve bu ortak amaç çevresinde ilk kez aynı anda toplanıldığını
belirtmiştir. Paris Anlaşması, Kyoto Protokolü gibi yukarıdan aşağıya bir sis-
tem değil, tam tersi aşağıdan yukarıya bir sistem öngörmektedir. Bu da her
devletin kendi önceliği ve gelişmişliği çerçevesinde iklim değişikliğine ilişkin
hedefini kendisinin belirlemesi anlamına gelmektedir. Ayrıca Paris Anlaşma-
sında, Kyoto Protokolünde olduğu gibi cezai yaptırım söz konusu değildir. Bu-
nun yerine Paris Anlaşması, devletlerin belirledikleri hedefleri izlemeye yönelik
mekanizmalara sahiptir. Bu mekanizmalar aracılığıyla devletlerden her 5 yılda
bir ulusal katkı beyanı (nationally determined contribution-NDC ) sunmaları ve
8
her beş yılda bir sunulan bu katkı beyanlarındaki hedeflerin bir önceki sunu-
lan beyanlarda yer alan hedeflerden daha azimli olması, yapılan projeksiyonlar
çerçevesinde uzun dönemli iklim değişikliği stratejisi ve eylem planları sun-
maları, şeffaflık raporlaması da dâhil olarak ulusal iklim değişikliği eylemlerini
6 Dışişleri Bakanlığının resmî internet sitesinden edinilen bilgiye göre “Türkiye; 5386 sayılı Bir-
leşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine Yönelik Kyoto Protokolüne Katılmamızın
Uygun Bulunduğuna Dair Kanunun 5 Şubat 2009’da Türkiye Büyük Millet Meclisince kabulü ve 13
Mayıs 2009 tarihli ve 2009/14979 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının sonrasında, katılım aracının Bir-
leşmiş Milletler Sekretaryasına tevdisiyle 26 Ağustos 2009’da Kyoto Protokolüne taraf olmuştur”
(https://www.mfa.gov.tr/kyoto-protokolu.tr.mfa, ET: 06.05.2024).
7 İklim Değişikliği Başkanlığının resmî internet sitesinden edinilen bilgiye göre “12 Aralık
2015’te kabul edilen ve 4 Kasım 2016’da yürürlüğe giren Paris Anlaşmasını Türkiye 2015’te kabul
etmiş ve 22 Nisan 2016’da anlaşmayı gelişmekte olan ülke olduğunu şifahen dile getirerek imza-
lamıştır. Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun 7 Ekim 2021 tarihli
ve 31621 sayılı Resmî Gazetede yayımlanmıştır. Ayrıca, Paris Anlaşmasına ilişkin Onay Belgesi ve
Ulusal Beyanımız 11 Ekim 2021’de anlaşma depoziteri olan Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine
sunulmuştur. Anlaşmanın depoziter süresi olan 30 günlük süre 10 Kasım’da sona ermiştir ve bu
tarih itibariyle Türkiye, Paris Anlaşmasına taraf olmuştur” (https://iklim.gov.tr/paris-anlasmasi-i-34,
ET: 06.05.2024).
8 Paris Anlaşması gereği BM sekretaryasına sunulan, her ülkenin kendi kalkınmışlık seviyesine
göre azaltım ve uyum eylemlerini ve hedeflerini içeren bildirimlerdir.
Yıl 3 / Sayı 6 / Aralık 2024 175