Page 324 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 324
Kentsel Isı Adası Etkisinin Sistematik Bir İncelemesi:
Kentsel Form, Peyzaj Ve Planlama Stratejileri
kentsel ısı adası arasındaki ilişki özellikle günlük, mevsimsel, iklimsel ve kentsel
faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Her kentin kendine özgü özellikleri
olmasından dolayı her kentte kentsel ısı adası etkisi farklı olmaktadır (Yang vd.,
2017; Huang ve Wang, 2019).
Yapılı çevrelerdeki ve nüfus oranındaki artış, enerji tüketimi, ekonomi, karbon
veya hava kirletici emisyonları gibi farklı ölçekteki etkileriyle birleşerek, kentlerin
fiziksel ve sosyo-ekonomik özelliklerinde köklü değişikliklere neden olmaktadır
(Chun ve Guldmann, 2014; Li vd., 2018; Bai vd., 2019). Bu değişim sürecinde,
kentsel gelişim düzeyi, kentsel form ile ısı adası etkileşimi önemli bir rol
oynamaktadır. Özellikle gelişmiş kentlerdeki karmaşıklık daha fazla trafik akışında
artışına neden olduğundan, kirletici emisyon oranlarında da artışlar olmaktadır
(Bettencourt ve West, 2010; Deng ve Wu, 2013; Jurus vd., 2016; Yuan vd., 2018).
Bu durumun tam tersi olarak endüstri alanında iyileştirmeler yapılarak, gece ışık
yoğunluğu artışına ve bu sayede daha az ısı emisyonu sağlanması mümkündür
(Khan ve Chatterjee, 2016; Takebayashi ve Senoo, 2018).
4. Kentsel Isı Adası Etkisinin Azaltılması İçin Planlama Stratejileri
Günümüzde kentler iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı bir mücadele
süreci içerisindedir. Bu mücadele süreci, insanların yaşam kalitesinin artırılması
ve sürdürülebilir bir kentsel gelişmenin sağlanması konusunda önemli bir
role sahiptir (Alusi vd., 2011; Folke, 2011; Santamouris, 2014; Lai vd., 2019;
Khare vd., 2021). Kentleşme ve nüfus artışının devam edeceği öngörüsüne
dayanarak, özellikle plansız yapılaşmaların yoğun olduğu bölgelerde
kentsel sorunlara çözüm üretilmesi amacıyla yapılan kentsel dönüşüm,
değişime uğrayan alanın fiziksel, çevresel, sosyal ve ekonomik sorunlarına
kalıcı çözümler üretmeyi amaçlamaktadır. İklim değişikliği sürecinde de bu
kapsamda yapılan uygulamalar, hem sağlıklı yaşam alanlarının oluşmasını hem
de insanların yaşam kalitelerinin artırılmasına katkı sağlamaktadır (Thomas,
2003; Keleş, 2004; Öztürk vd., 2020). Kentlerin iklim değişikliğinin hem kısa
vadeli hem de uzun vadeli kentsel ısı adası etkilerine karşı daha dirençli hale
gelmeleri için, kent yapısını, mimari özellikleri ve yaşam alanlarının kentsel
planlamasını sürdürülebilirlik çerçevesinde uyum ve azaltıcı politikaları
geliştirmeleri gerekmektedir (Masson vd., 2014; Filho vd., 2018; Filho vd.,
2021). Bu politikaların başında ise, doğa temelli çözümler önem taşımaktadır.
Sürdürülebilirlik çerçevesinde yeşil altyapı, yapılarda kullanılan malzemelerin
termal özellikleri gibi faktörler öne çıkmaktadır (Şekil 2).
Yıl 2 / Sayı 4 / Temmuz 2023 309