Page 323 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 323

Dilara Yılmaz - Sevgi Öztürk

               3. Kentsel Isı Adası, Kentsel Form ve Peyzaj İlişkisi

               Kentsel ısı adası oluşumu, arazi kullanımında ve arazi örtüsündeki değişimlerin
            yerel  ve  bölgesel  ölçekte  iklimi  nasıl  etkilediğinin  en  belirgin  göstergesidir
            (Arnfield,  2003;  Yow,  2007;  Pielke  vd.,  2011;  Chun  ve  Guldmann,  2014).
            Kentleşme, iklim sürecini etkilediği gibi aynı zamanda arazi kullanımı ve peyzaj
            yüzey  özelliklerinde  hızlı  değişikliklere  de  neden  olmaktadır.  Kentlerde  yer
            alan açık alan, tarım ve orman alanlarının yerini binalar, otoparklar ve otoyollar
            gibi geçirimsiz yüzeylerin alması, yüzey akışının azalmasına ve yüzey ısısının da
            artmasına yol açmaktadır (Chapman vd., 2017). Bu durum aynı zamanda, kırsal
            yüzeylere kıyasla albedo ve kentsel geometriyi değiştirmektedir. Yeşil alanların
            azalması  ve  geçirimsiz  yüzeylerin  artması,  kentsel  alanlarda  buharlaşma-
            terleme miktarını ve ısı akışını azalttığından sıcaklıkların yükselmesinde etkili
            unsurlardır (Oke, 1982; Grimmond ve Oke, 1991). Yapılarda kullanılan inşaat
            malzemeleri  ve  güneş  ışığından  gelen  radyasyonun  kanyon  içerisindeki
            yansımasından dolayı, kentsel yüzeyler kırsal alanlara oranla daha düşük bir
            albedoya  sahiptir.  Kentsel  alanlardaki  insan  faaliyetlerinden  salınan  ısı  olan
            antropojenik  ısı  salınımı  da  daha  yüksek  olduğundan  bu  alanlarda  kentsel
            ısı adası oluşumu kaçınılmaz olmaktadır (Bonan, 2008; Unger, 2009; Chun ve
            Guldmann, 2014; Chapman vd., 2017). Kentsel ısı adasının oluşumu, şehirlerin
            şekli ve geometrisiyle doğrudan ilişkili olduğundan, kentsel büyümenin yüzey
            sıcaklıklarını ve kent sakinlerinin yaşadığı ısı stres seviyesini artırmaktadır. Birçok
            araştırma kentsel form göstergelerinin kentsel ısı adası oluşumunu etkileyen
            en önemli faktörler arasında olduğunu göstermiştir (Stewart, 2011; Heaviside
            vd., 2016; Ward vd., 2016; Campbell vd., 2018; Liang vd., 2020).
               Bir kent ölçeği ele alındığında, kentsel büyüklük, form, bitki örtüsü düzeyi,
            termal  çevre  üzerinde  en  fazla  etkisi  olan  kentsel  formun  bileşenleridir.
            Kent  büyüklüğü  ile  kentsel  ısı  adası  arasında  aynı  doğrultuda  pozitif  bir
            ilişki  olduğu  bilinmektedir.  Aynı  zamanda  kentsel  yoğunluğun  ve  sosyo-
            ekonomik faaliyetlerin de kentsel ısı adası yoğunluğu üzerinde güçlü pozitif
            etkileri bulunmaktadır (Oke, 1973; Estoque vd., 2017; Takebayashi ve Senoo,
            2018;  Wu,  2010;  Debbage  ve  Shepherd,  2015;  Zullo  vd.,    2019).  Kentin
            geometrik özelliklerinin, geçirimsiz yüzeylerin albedosu, ısı transferi ve hava
            sirkülasyonu üzerindeki etkilerinden dolayı kentsel ısı adası oluşumu üzerinde
            diğer  faktörlere  göre  daha  fazla  etkili  olduğu  belirtilmektedir  (Debbage
            ve Shepherd, 2015; Morabito vd., 2016; Takebayashi ve Senoo, 2018; Zullo
            vd.,  2019).  Kentsel  bitki  örtülerinden,  yeşil  alanların,  ağaçların  ısı  akışındaki
            soğutma etkisinden dolayı ısı adası oluşumunu azaltmaktadır. Ağaçlar yer veya
            bina yüzeylerinde gölge etkisiyle serinletici bir etkiye sahiptir. Bu sayede ısı
            adası oluşumu da azalmaktadır (Zeng vd., 2010; Monteiro vd., 2016; Bonafoni
            vd., 2017; Gunawardena vd.,  2017). Bütün bu faktörlerin yanı sıra kentleşme ve



            308 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   318   319   320   321   322   323   324   325   326   327   328