Page 326 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 326

Kentsel Isı Adası Etkisinin Sistematik Bir İncelemesi:
                               Kentsel Form, Peyzaj Ve Planlama Stratejileri

               Kentsel  alanlarda  parkların  ve  yeşil  alanların  evapotranspirasyon  ve
            gölge  etkileri  sayesinde  sıcaklık  düşmektedir.  Araştırmalarda,  genel  olarak
            yeşil alanların diğer alanlara oranla daha soğuk olduğu tespit edilmiştir. Bu
            araştırmalarda, parkların ve yeşil alanların kentsel ısı adası etkilerini azaltmada
            ve özellikle yaz aylarında soğutma enerji tüketimini azaltmada etkili olduğu
            tespit  edilmiştir.  Aynı  zamanda  yaz  aylarında  yapı  malzemelerinin  neden
            olduğu sıcak hava dalgalanması da dengelediği sonucuna ulaşılmıştır (Mirzaei
            ve Haghighat, 2010;  Mohajerani vd., 2017;  Bai vd., 2018; Gago vd., 2013;
            Antoszewski vd., 2020; Filho vd., 2021). Su yüzeylerinin de kentsel ısı adası
            etkisini azaltmada bir rolü bulunmaktadır. Yapılan çalışmalar, su yüzeylerinin
            hava sıcaklığını yaklaşık 2,5 °C kadar düşürebileceğini göstermiştir (Jin vd.,
            2005;  Bowler  vd.,  2010;  Gunawardena  vd.,  2017).  Fakat  bu  etkinin  özellikle
            akarsularda  mevsimsel  olduğu  bilinmektedir.  İlkbahar  ve  yaz  aylarında  su
            yüzeyleri çevreyi soğuturken, sonbahar ve kış aylarında ise ortam sıcaklığı belli
            bir miktarda etkilemektedir (Wu vd., 2019).
               Ağaçlar ve bitki örtüsünün kentsel ısı adası etkisinin azaltılmasında ve kentsel
            çevre  kalitesinin  artırılmasında  genel  olarak  en  etkili  ve  az  maliyetli  olduğu
            belirtilmektedir.  Ağaç  taçları,  yaya  bölgelerinde  gölge  sağlayan  bir  unsur
            olarak kullanılmaktadır (Norton vd., 2015; Jaganmohan vd., 2016; Broadbent
            vd.,  2018;  Taleghani,  2018).  Gölgeleme  etkisi,  yaz  mevsiminde  radyasyonun
            ve sıcaklığın azaltılmasında etkili bir yöntem olarak kabul edilmektedir (Pataki
            vd., 2011; Taleghani, 2018; Hu vd., 2020; Park ve Guldmann, 2021). Ağaçların
            gölgesinin  büyüklüğü  ve  miktarı  taç  yoğunluğuna  bağlıdır.  Geniş  yapraklı,
            tepesi yoğun olan ağaçlar kaliteli bir gölge etkisi oluşturmaktadır (Shashua-Bar
            vd., 2010; Lin vd., 2010; Meier ve Scherer, 2012; Antoszewski vd., 2020).  Ağaç ve
            bitki örtüsü gölgelerinin enerji tüketiminde de azaltıcı bir etkisi bulunmaktadır
            (Akbari ve Konopacki, 2005; Gago vd., 2013; Antoszewski vd., 2020). Sadece
            bitki örtüsünün binaları soğutmada yaklaşık %10’a varan bir tasarruf sağladığı
            tespit edilmiştir (Robitu vd., 2006; Gago vd., 2013). Özellikle yurtdışında tercih
            edilen  yeşil  çatı  uygulamaları  da  kentsel  ısı  adası  etkisinin  azaltılmasında
            etkili bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Birçok araştırmada, yeşil çatıların
            çevrelerindeki sıcaklığı, yaklaşık 10-15 °C’ye kadar düşürdüğünü ve binaların
            ısı yalıtımını artırdığı tespit edilmiştir (Chudnovsky vd., 2004; Oberndorfer vd.,
            2007; Lehmann, 2014; Jaganmohan vd.,  2016; Antoszewski vd., 2020).
               Kentlerin,    iklim  değişikliğini  hem  uyum  içerisinde  yönetilmesi  hem  de
            olumsuz  etkilerini  hafifletmek  amacıyla  yeşil  altyapı  kaynaklarına  önem
            vermeleri önemli bir gerekliliktir. Yeşil altyapı kaynakları uyum ve hafifletme
            aşamalarının yanı sıra aynı zamanda kentlerde insan faaliyetleri sonucunda CO 2
            emisyonlarının yaklaşık %70’ini engellemektedir. Bu nedenle, kentsel ısı adası
            etkisinin  azaltılması  için  stratejilerde  öncelikle  yer  verilmesi  gerekmektedir.



                                                                 Yıl 2 / Sayı 4 / Temmuz 2023  311
   321   322   323   324   325   326   327   328   329   330   331