Page 329 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 329
Dilara Yılmaz - Sevgi Öztürk
dönüşüm alanlarında uygulanmaları iklim değişikliği sürecinde kentlerin uyum
içerisinde ve daha dirençli olmalarını sağlayacaktır. Bu nedenle, iklim değişikliği
sürecinde bu bölgelerin de benzer politikalar benimsenerek kentsel dönüşüm
projeleri kapsamında yenilenmeleri büyük önem taşımaktadır.
Binaların ısıtılması ve soğutulması, kentsel ulaşım, ticari ve endüstriyel
faaliyetler vb. faaliyetler nedeniyle şehirler kırsal alanlara göre daha fazla enerji
tüketmektedir. Bu yüksek tüketim, kentsel ısı adası etkisinden etkilenmektedir.
Bu noktada ise kentlerin iklim değişikliği sürecinden zarar görebilirliği ve
etkilenebilirliğinin mekânsal, çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla ortaya
koyan değerlendirilmelerin önemi artmaktadır (Çobanyılmaz ve Yüksel 2013;
Khajuria ve Ravindranath, 2012; Gizachew ve Shimelis, 2014; Zanetti vd., 2016;
Yenice ve Ercoşkun, 2019). Çünkü her kentin arazi kullanımı ve yüzey özellikle
farklı olduğundan kentsel ısı adası etkisi de farklılaşmaktadır. Genel olarak
kentler üzerinde olumsuz bir etki olarak bilinen kentsel ısı adası, soğuk iklim
bölgelerinde bulunan kentlerde de insanlara ekonomik açıdan birçok fayda
sağlamaktadır (Oke, 1973; Gago vd., 2013; Roth vd., 2013; Unger vd., 2014;
Mohajerani vd., 2017; Yuan vd., 2017; Zhou vd., 2017; He, 2018). Bu kapsamda
iklim değişikliğine karşı mücadele gücünün düşük olduğu kentlere öncelik
verilerek, iklime duyarlı kentsel gelişmeye katkı sağlamak için kalıcı politikaların
oluşturulması önemli bir gerekliliktir (Thomas vd., 2014; Lehnert vd., 2015; Yuan
vd., 2018; Wang vd., 2018; Dai vd., 2018; Zheng vd., 2018; Chen ve Hu, 2022).
Çalışma kapsamında incelenen araştırmalarda, kentsel ısı adasının tüm
kentleri az ya da çok etkilediğini, kentsel ısı adası etkisinin ve bu etkiyi
artıran veya azaltan parametrelerin kapsamlı bir şekilde analiz edilerek
değerlendirilmesinin karmaşık bir süreç olduğu vurgulanmaktadır. Kentler
açısından bakıldığında iklim değişikliğinin kentsel alanlar üzerindeki etkisinin
daha endişe verici boyutlara ulaşacağı tahmin edilmektedir (Filho vd., 2021).
Bu nedenle, küresel iklim değişikliği sürecince, uygulanabilir azaltma ve uyum
politikalarının geliştirilmesi son derece önem taşımaktadır. İklim değişikliğinin
en büyük çevresel sorunlarından biri olan kentsel ısı adasının olumsuz
etkilerini azaltmak için planlama stratejilerinin oluşturulması gerekmektedir.
Bu stratejilerin yerel ölçekte sıcaklığı doğrudan etkilediğinden, planlama
alanında uygulanabilir olması önem taşımaktadır (Givoni, 1991; Rizwan vd.,
2008; Bowler vd., 2010; Schwanen vd., 2011; Yuan ve Chen, 2011; Gago vd.,
2013; Deilami vd., 2018; Fawzy vd., 2020; Hornsey ve Fielding, 2020; Yılmaz ve
Işınkaralar, 2021; Filho vd., 2021).
Kapsamlı çözümlerin, yoksulluğun azaltılması, yaşam kalitesinin artması
ve sürdürülebilir kentsel gelişmenin sağlanması gibi kalkınma hedefleriyle
bir bütün olarak düşünülmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, “yeşil altyapı”
kentlerde ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasına yönelik
314 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi