Page 216 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 216

Afete Hazırlık Kapsamında İstanbul’da Kentsel Dönüşüm Uygulamaları


            da düzenlemeler sonrasında da sağlıksız yapılaşmanın devam ettiği dönüşüm
            yapılması gereken 1,5 milyon bağımsız bölümün riskli bulunduğu İstanbul kent
            bütününde olası bir depremin etkilerini önleme/azaltma noktasında tek başına
            yeterli olmadığı görülmektedir (www.csb.gov.tr, 2023).
               Bu  çalışma  ile  İstanbul’un  mekânsal  gelişim  süreci  incelenerek  doğal
            afetlerin  jeolojik  boyutu  olan  depremlerin,  kentler  üzerindeki  yıkıcı  etkisini
            bertaraf etmeye yönelik uygulanan araçlardan biri olan kentsel dönüşümün
            yasal ve yönetsel boyutu, özellikle ilk kez 2012 yılında yürürlüğe giren 6306 sayılı
            Kanun ile afete müdahale aracı olarak kentsel dönüşüm olgusu incelenmiştir.
            Ülkemizde gerçekleşen depremlerle kentsel dönüşüm olgusu ilişkilendirilecek
            ve depreme hazırlıklı bir İstanbul için yürütülen kentsel dönüşüm projelerinde
            karşılaşılan sorunlar ile ilgili değerlendirme ve önerilerde bulunulacaktır.

               2. İSTANBUL’UN MEKÂNSAL GELİŞİM PROFİLİ

               Kentler  varoluşundan  günümüze  kadar  olan  süreç  içerisinde  ekonomik,
            politik,  toplumsal,  teknolojik  vb.  çeşitli  dinamiklere  bağlı  olarak  sürekli  bir
            değişim ve dönüşüm hali içinde olmuştur. Özellikle büyük ölçekli kentlerde, bu
            dinamik yapının kentsel mekâna yansımaları daha okunabilir bir durumdadır.
            Geçmişten  günümüze  kadar  her  dönemde  içinde  bulunduğu  dönemin
            toplumsal ve yapısal dönüşüm süreçlerinden etkilenerek bu durumun kentsel
            mekana yansıdığı metropollerden biri de İstanbul olmuştur.
               Farklı  kültürlere  sahip  kişilerin  yaşadığı  ve  farklı  etnik  kültürlerin  birbirini
            etkilediği büyük ve kadim bir kent olan İstanbul var olduğu günden günümüze
            kadar her dönemde yaşadığı ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi değişimleri
            mekana yansıtarak kullanıcı talepleri ile kenti şekillendirmiştir (Özker, 2020:620).
               2.1. 1923 Öncesi Dönem

               İstanbul,  19.  yüzyılın  başlarından  itibaren  şehri  bütünüyle  dönüştürmeye
            yönelik  Batı’daki  gelişmeleri  ve  Avrupa  şehirlerindeki  çağdaş  uygulamaları
            referans alan reform hareketlerine konu olmuş ve kent mekânını modernize
            etmek amacıyla uygulamaya koyulan bu reformlarla yeni bir şehir oluşturmak
            amaçlanmıştır (Bilsel, 2015: 496)
               Dönemin kentsel dokusunun ahşap yapılardan ve dar yollardan oluşması
            nedeniyle  çıkan  yangınlar  kentte  büyük  tahribatlar  yaratmış  ve  özellikle
            o  yıllarda  sıklıkla  çıkan  yangınlarla  yanıp  yıkılan  mahallelerin  yeniden  inşa
            edilme  sürecinde  Batılı  tarzda  reformlar  kendini  göstermiştir.  Çıkarılan  Batı
            tarzı  nizamnamelerle  şehir  dokusuna  parçacıl  müdahalelerde  bulunularak
            yangın alanlarının yeniden planlanması, yolların genişletilmesi ve yeni yolların
            açılması,  gösterişli  binaların  inşa  edilmesi,  şehri  imar  yoluyla  güzelleştirme
            isteği kanunlar ile düzenlenmiştir (Denel, 1982; akt. Çetin, 2012: 91).



                                                                 Yıl 2 / Sayı 4 / Temmuz 2023  201
   211   212   213   214   215   216   217   218   219   220   221