Page 86 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 86
Sürdürülebilir Üretim ve Tüketimde Eko-Etiketlerin Önemi:
Türkiye Çevre Etiket Sistemi
göre yeşil ekonomi, bir taraftan çevre üzerindeki olumsuz etkileri ve çevresel
riskleri azaltırken, diğer yandan da toplumların refahını yükseltmektedir
(Pezikoğlu, 2016).
Tüm bu olumlu gelişmeler ile birlikte, yakın geçmişte yapılan bir çalışmada,
AB’de çevre dostu ürünlere olan yüksek talebe rağmen, AB Eko-etiketini taşıyan
ürünlere olan talebin aynı düzeyde olmadığı işaret edilmiş ve bu noktada
Avrupa düzeyinde koordineli bir pazarlama/iletişim politikasının eksikliği işaret
edilmiştir. Özellikle zayıf ulusal eko-etiketlere sahip üye devletlerde, seçilecek
ürün grupları için daha proaktif ve kapsamlı bir iletişim stratejisi benimsemesi
gereği işaret edilmiştir (Marrucci vd., 2021).
3.2. Nordic Swan Eko-Etiket Sistemi
Nordic Swan Eko-Etiket Sistemi, ISO 14024 standardı ile uyumlu, Tip 1 eko-
etiket veren, Global Ecolabelling Network (GEN) üyesi bir sistemdir. Sistem,
55 farklı ürün kategorisinde, 200 farklı ürüne sertifikalandırabilecek niteliktedir.
Günümüz itibarıyla, 25000’den fazla Nordic Swan etiketine sahip ürünün,
Nordic ülkelerde satılmakta olduğu ve bu sayının her geçen gün arttığı
belirtilmektedir (NordicSwan, 1989).
Nordic Swan Eko-Etiket logosu güveni, bütünlüğü ve özgürlüğü
simgeleyen İskandinav Konseyi logosuna dayanmaktadır. Nordic Swan Eko-
etiketi, hammaddeden atık ürünlere kadar tüm yaşam döngüleri boyunca
mal ve hizmetlerin çevresel etkilerini dikkate almakta ve iklim değişikliği ve
diğer çevresel etkilerin yanı sıra işlev ve kalite konusunda katı gereksinimler
getirmektedir.
Nordic Ecolabelling Derneği, ürün ve hizmet grupları için çevresel ve ürün ve
hizmetin pazarlanabilirliği ile ilgili alt hedeflerin belirlenmesinden sorumludur.
Nordic Swan Eko-etiket sisteminde de yer alan ülkelerin (Danimarka, İsveç,
Norveç, Finlandiya ve İzlanda) Nordic Ecolabelling Kurulları ise, ürün ve hizmetler
için tanımlanan kriterlerini onaylayan kuruluşlardır (NordicSwan, 1989).
Kriterlerin geliştirilmesi sürecinde, ürünün yaşam döngüsü boyunca
çevresel etkileri analiz edilmekte ve en önemli çevresel sorunlar için sınırlı
sayıda gereksinim kriter olarak tanımlanmaktadır. Bu aşamada kilit faktörler
arasında bulunan hammadde seçimi, tehlikeli kimyasalların kullanımı, enerji ve
doğal kaynakların kullanımı, emisyonlar, sağlık etkileri, üretim, nakliye ve nihai
bertaraf ile ilgili olarak gürültü ve atık/su arıtma yer almaktadır. Ürünün kullanım
ömrü ve tamir edilip edilemeyeceği kadar, ne ölçüde yeniden kullanılıp geri
dönüştürülebileceği de dikkate alınmaktadır.
Yıl 2 / Sayı 3 / Ocak 2023 71