Page 25 - Çevre, Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 1
P. 25
Zekâi Şen
Suyun en temel medeniyet maddesi olarak zirai sulamada kullanılmasına
ilave olarak kendilerine faydalı olan aşağıdaki faaliyetleri gerçekleştirmeye
çalıştıkları bilinmektedir (Şen, 2008).
a) İnsanların karınlarını doyurmaları için zamanlarının büyük bir
kısmını avlanmak ve yiyebilecekleri bitkileri bulabilmek için uzak yerlere
gitmek zorunda kalmalarına karşılık, gelişen su medeniyeti ile artık insan
kendisinin yiyebileceği bitkileri yakınlarındaki topraklarda yetiştirebilecek
ziraati keşfetmiştir. Bunun sonunda istediğinden daha fazla tahıl elde ederek
zamanını başka işlerde kullanabilir hale de gelmiştir,
b) Birey esaslı çalışmalar artık toplum ihtiyacının da göz önünde
tutulması ile su kaynakları sisteminin ortaklaşa kullanılması, planlanması ve
bakımı işlerinin yapılması yoluna gidilmiştir.
c) Su kaynakları öneminin daha da anlaşılması ile ortaya çıkacak su
kullanımı sorunlarını halletmek için medeni su kanunu ve bunların ortaklaşa bir
toplum içinde herkesin yararına kullanılmasının uygulanması yoluna gidilmiştir.
Bu arada ortaklaşa kullanılan su kaynaklarının maliyetlerinin paylaşılması ve
böylece su yapılarının korunarak bakım altına alınması çalışmaları da önem
kazanmıştır.
Belirtilen bu noktaların her biri bugün için bile değişmeden her toplum ve
devlette aynen devam etmektedir. Dünyanın birçok ülkesinde ziraat kendi
vatandaşlarına yetecek kadar elverişli olmadığından, bazı devletler gıda
maddesi olarak tarım ürünleri bakımından diğerlerine bağımlı hale gelmiştir.
Bu o ülkedeki bir damla suyun bile akıllıca ve su kaynakları planlaması
dâhilinde kullanılması şeklinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu bakımdan,
sadece yüzeysel suların değil yeraltı suları ve yağışlardan doğrudan doğruya
elde edilecek suların da (yağmur suyu biriktirmesi yani hasadı, kar erimesi gibi)
dikkatle kullanılması yoluna gidilmektedir.
Bugün insan ve hayvan gücünden ziyade teknolojik aletler, yakın yerler
yerine belki de şimdiye kadar hiç tarım yapılmamış kurak kuşaklarda bulunan
alanların sulanması için oralara uzaklardan su taşınması ile tarım faaliyetleri
daha da geliştirilmiştir. Bunların en iyi misali, bugün Türkiye’nin Güneydoğu
bölgesinde başlatılmış ve bitmek üzere olan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)
adı altında sürdürülen dünyanın en büyük su sistemleri tesisinin yapılmasıdır.
Özellikle, Fırat Nehri ile Basra Körfezi’ne akan suların biriktirme hazneleri
(bent, baraj, sedde) ile tutulduktan sonra suyun bir kısmının kanal ve tüneller
vasıtası ile verimli fakat kuraklığın hüküm sürdüğü Harran Ovası’na aktarılarak
senede birkaç defa mahsul alınmasının mümkün hale gelmesi beklenmektedir.
Böylece, atıl olan su kaynaklarının bir sistem dâhilinde geliştirilmesi sayesinde
yöre halkı ve civar devletler ile Avrupa ülkelerine ihraç edilebilecek tarım
10 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi