Page 70 - Çevre Şehir İklim - Sayı 2
P. 70

İklim Dostu Şehircilik Bağlamında Suya Duyarlılık


            yaklaşımlarla çözmek etkin bir sonuç doğurmamaktadır. Bunun örneklerini son
            günlerde  yaşadığımız  Marmara  denizinde  müsilaj  problemi,  ani  taşkınlar  ve
            kentsel ısı adaları haberlerinde görmekteyiz. Ayrıca pandemi ile kapalı mekanların
            sağlıksız alanlar olduğu, insanlara tek başına yetemeyeceği, açık ve yeşil alanların
            hayatımızın vazgeçilmezi olduğu da net bir şekilde anlaşılmıştır.
               Bu itibarla dünya genelinde geliştirilen suya duyarlı şehirler, sürdürülebilir
            kentsel drenaj sistemleri, düşük etkili gelişim, sünger şehirler, geçirgen şehirler
            gibi birtakım modellerin ve uygulamaların artık ülkemizde de yaygınlaşması
            gerekmektedir.  Yağmur  suyu  açısından  kentsel  çevreyi  iyileştirmek  için
            “ekosistemi taklit etmek” yaklaşımı ile kentlerdeki her çeşit yüzeyden yağmur
            suyunun  toplanması,  filtrelenmesi,  yeniden  kullanılması  ve  kentsel  ısı  adası
            etkisinin  yeşil  alanlarda  yapılacak  yağmur  hasadı  projeleriyle  azaltılması
            mümkündür. Bu yaklaşımda yağmur suyunu yer yüzüne düştüğü andan göller
            veya denizlere ulaşıncaya kadar akış hızını regüle edebilmek için kısa bir süre
            bitkilendirilmiş hendeklere veya sulak alanlara alınması temel prensiptir.
               Buradaki amaç suyu tahliye etmek için oluşturulan beton dere koridorlarına
            suyun  ani  erişimini  engellemek  ve  hatta  beton  dere  koridorlarını  ekosistem
            servisleri daha yüksek olacak şekilde ıslah etmektir. Su ile birlikte yaşama ve
            yaşam alanlarını şekillendirme konusunda artık daha fazla örnek kentlerimizde
            barındırılmalıdır.  Bu  yapıldığında  esasen  sadece  daha  ekolojik  bir  yaklaşım
            sergilenmeyip aynı zamanda daha ekonomik ve etkin çözüm de üretilmiş olacaktır.
            Bunun en iyi örneğini New York kentinde yapılan bir çalışma vermektedir. New
            York’un  yağmur  suyu  yönetimini  sadece  gri  altyapı  ile  ele  almasıyla  yapması
            gereken güncellemenin 2010 yılında 6.8 milyar dolarlık bir yatırıma mal olacağı
            tespit  edilmiştir.  Ancak  gri  ve  yeşil  stratejilerle  harmanlanarak  yapılacak  bir
            iyileştirme çalışması ile bunun 1.5 milyar dolar aşağı çekildiği görülmüştür.
               Peki  sürdürülebilirliği  her  açıdan  aşikâr  olan  bu  sistem  kentlerimize
            entegre edilirken ve bakış açımızda reform yaparken nelerin ilke edinilmesi
            gerekmektedir?
               •   Doğal alanlarımız ve geçirimli yüzeylerimiz mümkün olduğu kadar bu
                  halleriyle korunmalıdır.
               •   Kentsel  gelişimin  hidroloji  üzerindeki  baskısı  azaltılmalıdır.  Bunu
                  yaparken kentin doğal su döngüsünü destekleyen bir ağın kurulması
                  gerekmektedir.
               •   Suyun alanın hemen yakınında bir yerde yönetimi hem altyapı yüklerinin
                  azalması, hem de su döngüsünü sağlayacak yeşil alanların bu konudaki
                  işlevlerini yerine getirmelerini sağlayacaktır.








                                                                 Yıl 1 / Sayı 2 / Temmuz 2022  56
   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75