Page 67 - Çevre Şehir İklim - Sayı 2
P. 67

Hayriye Eşbah Tunçay


            karbon salımı araç trafiğine göre çok daha az olmakta, bu çevreci duruşları ile
            daha sürdürülebilir bir ulaşım yöntemi sunmaktadırlar. Bu koridorlar yer yer
            yükseltilmiş olarak şehrin farklı dokularını kat ederler ve bu ulaşım yapılarının
            alt kısımlarındaki kentsel boşluklar atıl bırakıldıklarında çeşitli suç unsurlarına ev
            sahipliği yaparlar. Halbuki bu kayıp alanların güvenlik tehdidi oluşturmayacak
            bitkilendirilmelerle donatılmaları ve hasat edilen yağmur suyu ile oluşturulacak
            kuru havuzlar ve su unsurları ile zenginleştirilmeleri mümkündür. Doğa tabanlı
            su yönetimi yaklaşımı bu tip kentsel boşlukların canlı alanlara dönüşmesi ve suç
            oranının düşmesi açısından estetik mekanlar oluşturmaya yarar. Bu durumda
            su, kenti çok katmanlı işlevlendirmek için adeta bir araçtır.

               4. Kentsel Dereler

               Kentsel  dereler,  çevresel  dengeye,  ekolojik  bütünlüğe,  kültürel  mirasa,
            ekonomik  ve  sosyal  faaliyetlere  ve  şehirlerin  estetik  performanslarına  katkı
            sağladığı için şehirlerin sürdürülebilirliği adına önemli varlıklardır. Bu nedenle,
            artan kentleşme ve iklim değişikliği göz önüne alındığında, kentsel nehirlerin
            sürdürülebilir planlaması, tasarımı ve yönetimi tüm dünyada önemli bir konu
            haline gelmiştir. Nüfus artışı, turizm ve ticari taleplerle birlikte kentleşmenin
            baskıları,  Türkiye’nin  kentsel  nehir  koridorlarında  son  otuz  yılda  dramatik
            fiziksel değişiklikleri beraberinde getirmiştir. Bu koşullar, taşkın yatağı içindeki
            alanların yapı adaları tarafından işgaline, raylı sistemler, demiryolu ve karayolu
            altyapılarının  iyileştirilmesi  nedeniyle  çoğu  Türkiye  şehirlerinin  derelerine
            sırtlarını  dönmesine  neden  olmuştur.  Sonuç  olarak,  yerel  ekolojilerin  ve
            geleneksel yaşam aktivitelerinin yüzlerce yıllık bir birikimi olan kültür mirası
            dere koridorları, kirlilikten muzdarip, ekolojik ve estetik bütünlükten yoksun
            beton  kanallara  dönüşmüşlerdir.  Ülkemiz  şehirlerinde  sürdürülebilir  kentsel
            dere koridoru elde etmek için peyzaj planlama, tasarım ve yönetim sürecini
            mevcut işleyişe ve mevzuata aktarabilecek kapsamlı bir yaklaşım gereklidir. Bu,
            yalnızca bu koridorların insan refahını, çevresel ve kültürel değerlerini korumak
            için  değil,  aynı  zamanda  ülkemiz  şehirlerinin  iklim  değişimi  ve  dayanıklılık
            süreçlerini iyileştirmek ve ayrıca Avrupa Birliği’ne çevre konularında uyum için
            de  önemlidir.  Kurumsal  çevre  içerisinde  yetkili  kurumların  salt  mühendislik
            yaklaşımları  ile  şehre  yaklaşmaları  ve  doğa  tabanlı  çözümlerle  dere
            koridorlarına  yaklaşan  projeleri  hayata  geçirme  konusundaki  dirençlerinin
            kırılması, derelerin sosyo-ekolojik sistemler olarak en ileri teknoloji ve hassas
            mühendislik teknikleri ile şehirlere kazandırılmasını sağlayacaktır.
               Dere  koridorlarının  suya  duyarlı  şehirler  oluşturmak  adına  doğa  dostu
            tekniklerle ele alınması hususunda en ses getiren örneklerden bir tanesi Güney







             53  Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72