Page 247 - Çevre Şehir İklim - Sayı 2
P. 247
Zerrin Toprak Karaman - Özlem Çakır - Meriç Aziz Berge
vd.) aktarılmaktadır. Türkiye’de 1980’li yıllarda , hava tahminlerini gösteren
4
basit bir tablo duyurusu ile yetinilirken; 2000’li yıllarda konu önem kazanmış,
ülke bütününe yaygınlaşmış ve artık giderek büyük bir sektör ve ilişkiler ağına
dönüşmüştür. Gündelik rutin hayatın kalitesini korumak yanında; çoğu kere iklim
değişiklikleriyle ilgili görülen çeşitli afet tiplerinde, yerelden başlayarak kademeli
bir şekilde bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde, meteorolojik bilgilere
erişim öncelikli bir konu haline gelmiştir. Nedeni ise, öncelikle afet olgularının
tip ve şiddetinin çeşitlenerek artması ile yaygınlaşması bağlamında afetin etkin
yönetimini sağlamak istekliliğidir. Ayrıca ülkelerarası etkileşimin toz, virüs, ani
sıcaklık değişimleriyle olan ilgisi de küresel hastalıklar yönüyle önem taşımaktadır.
Dünyanın birçok yerleşiminde, örneğin Kuzey Çin gibi, aylarca süren büyük
fırtınaların yaşandığı mekânlarda tıpkı sisli havalar gibi görüş mesafeleri
çok kısalmakta hatta ortaya çıkan karanlık nedeniyle sokaklarda aydınlatma
yapılmaktadır. Bu olguların artan şiddetini 2000’li yıllara götürmek de
mümkündür. Pekin’e son birkaç yıldır Gobi Çölünden gelen rüzgârlar,
toprakları kentin üstüne yağdırmakta olduğu belirtilmektedir. Fırtınalar ile toz
savrulmaları 2000’lerin başında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) coğrafyasını
da etkilenmiştir. Artık, 2020’li yılları aştığımız bu günlerde fırtına ve toz ilişkisi
kıtalar arası toz yolculukları anlamına gelebilmektedir (Brahic vd., 2001:132).
Hortumlar da, son yıllarda aralarında Türkiye’nin de yer aldığı ABD dışındaki
ülkelerde de ilgi görmektedir. Oluşum sıklıklarındaki değişimler kadar,
şiddet ve etkilerindeki artış ya da kuvvetlenme ile küresel iklim değişikliği,
özellikle yüzey (kara ve deniz) ve alt atmosfer (troposfer) sıcaklıklarının ve
buharlaşmanın (özellikle denizler ve okyanuslardan) artışı arasında yakın bir
bağlantı kurulmaktadır. Şiddetli gök gürültülü fırtına ve hortum sıklıklarının
değişmesi ise; iklimin kendi değişkenliğinin ve insanın küresel iklim sistemi
üzerindeki olumsuz etkilerinin sonuçları olarak görülmektedir.
Kısaca, teknolojik yeniliklerle gelen gelişmelerle tahminlerin başarısının
artmasıyla ve değişen hava koşullarının da baskın etkisiyle, yıllar içinde
geliştirilen kapsamlı hava tahmin raporlarına, halkın ilgisi ve anlık erişimi artmıştır.
Meteorolojik bilgilerin il risk analizlerine farklı bakış açılarıyla konu olması,
sürdürülebilir yaşam kalitesinin çok yönlü sağlıklı programlanması anlamına
da gelmektedir. Örneğin Kültür ve Tabiat varlıkları açısından zengin bir ülke
olan Türkiye’nin kültür varlıklarının aşırı rüzgâr ve diğer meteorolojik afetlerden
korunması sadece kültür varlıkları yönüyle değil, bu alanları ziyaret eden turistler
4 1980’li yıllarda sadece TRT Televizyonu ve Radyosu yoluyla hava tahmin raporları kamuoyuna iletil-
mekteydi. TRT radyosunda 07:30 haber bülteni sonrasında güne ait ilk hava tahmin raporu yayınlan-
maktaydı. Saat 13:00’te öğle hava tahmin raporları, 19:00’da ise haberlerin arkasından akşam hava
raporu verilmekteydi. Televizyonda ise genellikle akşam 19:00’dan sonra yarına ait hava tahmin ra-
porları yayınlanmaktaydı. Buradaki iletişim otomatik teleksle yapılmaktaydı: Seyfullah Çelik, H. Yüksel
Özalp, Aziz Deniz, Hava Tahmin Raporları ve Televizyonlar: http://www1.mgm.gov.tr/FILES/genel/
makale/tv-raporlar.pdf erişim 14.05.2021
233 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi