Page 159 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Özel Sayı
P. 159
İskender Demirtaş, Günay Erpul
Mera alanlarında yılda 344,6 milyon ton toprak su erozyonu sonucu
taşınmaktadır (Erpul vd., 2018). DEMİS sonuçları doğrultusunda Türkiye’de
mera alanlarının % 57,64’ünde çok hafif ve hafif, %13,59’unda orta, %
28,77’sinde şiddetli ve çok şiddetli erozyonun meydana geldiği belirlenmiştir
(Erpul vd., 2018). Erozyon sonucu meydana gelen ortalama toprak kaybı ise
18,36 t ha⁻¹ yıl⁻¹ olarak belirlenmiş (Erpul vd., 2018) ve bu miktar ülkemizde
meydana gelen yıllık ortalama toprak kaybından 2.23 kat daha fazlasıdır.
DEMİS sonuçlarına göre tarım alanlarında yıllık 248,6 milyon ton toprak
erozyona uğramaktadır (Erpul vd., 2018). Tarım alanlarının % 73,5’inde çok
hafif ve hafif, % 11,91’inde orta, % 14,6’sında şiddetli ve çok şiddetli erozyon
meydana gelmektedir (Erpul vd., 2018). Ortalama toprak kaybı ise 8,42 t ha⁻¹
yıl⁻¹ olarak gerçekleşmektedir (Erpul vd., 2018). Tarım alanlarında gerçekleşen
yıllık ortalama erozyon miktarı ülke ortalamasının biraz üzerindedir.
Tablo 3. Ulusal ölçekte su erozyonunun arazi kullanım türlerine göre dağılımı.
Erozyon Miktarı Toplam Erozyon
Arazi Kullanım Türü
(Milyon ton) (%)
Tarım 248,6 38,71
Orman 26,8 4,17
Mera 344,6 53,66
Diğer 22 3,46
Toplam 642 100
Her bir model parametresinin ulusal ölçekte toplam toprak kaybı üzerindeki
bireysel etkisi değerlendirildiğinde, erozyonu tetikleyen faktörlerin sırasıyla;
%47,55 ile topoğrafya, %34,82 vejetasyon ve %14,26 ile yağış olduğu
sonucuna ulaşılmıştır (Şekil 2). Toprak kaybının sebepleri arasında en düşük
etkiye ise %3,36 ile toprağın erozyon duyarlılığı faktörünün sahip olduğu
görülmüştür (Erpul vd., 2018). Ulusal ölçekte erozyona parametrelerin etkinliği
değerlendirildiğinde topoğrafya etkili gözükse bile bölgelere göre farklılıklar
göstermektedir. Bu nedenle eğimin düşük olduğu alanlarda erozyonun yağış
ve arazi örtüsü ve kullanımı faktörleriyle doğrudan ilgili olduğu belirlenmiştir.
158 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi