Page 36 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 6
P. 36
Optimum Kent Büyüklüğü Araştırması:Türkiye Kentleri İçin Model Önerisi
Araştırmada oluşturulan optimum kent göstergeler setinin, mekânsal büyük-
lükler, demografik kapasite ve hizmet sunum potansiyeli bakımından Türkiye
kentlerinin optimizasyonuna yönelik yasal-hukuksal düzenlemelere ve planlama
yaklaşımlarına ilke ve ölçütler düzeyinde katkı sunabileceği düşünülmektedir.
2. Kuramsal Çerçeve
Optimum kent kavramının literatür bilgisi eşliğinde düşünsel arka plan kap-
samında ele alınarak önem ve gerekliliğinin irdelenmesi, Türkiye kentlerinin op-
timizasyonuna yönelik göstergelerin kapsam ve içeriğinin belirlenebilmesi ba-
kımından önemlidir. Bu çerçevede, optimum kente ilişkin kuramsal tartışmalar
literatür bilgisi eşliğinde ele alınarak değerlendirilmiştir.
Tarihsel bir giriş yapılırsa optimum kent arayışlarının “ideal yaşam=ideal kent
fikri” ile eşleştirildiğini söylemek mümkündür. Bu açıdan, kentlilerin yönetime
etkin katılımına olanak verecek düzeyde “küçük olması” veya sağlıklı ve mutlu
bir toplum oluşturulabilmesi için “yeterli büyüklükte olması”, bütünlük-birliği-
ni koruyabilecek kadar “geniş olması” gibi filozofik temelli tavsiyeler, kentlerin
optimizasyonuna yönelik erken arayışlar olarak değerlendirilebilir (Aristoteles,
2020: 2208; Platon, 2020: 119-120).
Literatür incelendiğinde optimum kent kavramının temelde yerel yönetim
hizmetlerinin sunum ve dağılımı ile ilişkilendirilerek verimlilik ve maliyet kaygıla-
rını önceleyen ekonomi temelli bir bakış açısı ile ele alındığını söylemek olanak-
lıdır (Richardson, 1972: 29-47; Henderson, 1974: 373-388; Singell, 1974: 207-212;
Arnott, 1979: 64-79; Getz, 1979: 197-210; Begovic 1991: 94-161). Nitekim kent
büyüklüğünü ekonomik gelişme/üretim gücü ve yerel yönetim büyüklüğü ile
ilişkilendiren araştırmalarda “kamusal hizmetlerin verimli sunumu” konusunda
optimum kent büyüklüğünün değişkenlik gösterebileceğine işaret etmekte-
dir (Capello ve Camagni, 2000: 1479-1496; Capello, 2004: 57-85; Camagni vd.,
2013: 309-341, Bikker ve van der Linde, 2015). Literatür derlendiğinde kamusal
hizmetlerin verimliliği açısından optimum kent büyüklüğünün 25.000-250.000
arasında olabileceği, 25.000 altında nüfusun hizmetlerin sunumu açısından ve-
rimli olmayacağı, 250.000 üzerindeki nüfusun ise hizmet maliyetleri açısından
ekonomik olmayacağı ifade edilmektedir (Holzer vd., 2009: 13-18).
Diğer taraftan, kentsel hizmetlerin verimli sunumu-kullanımı ve nesnel da-
ğılımının “iyi bir kent formunun” temel karakteristiği olarak değerlendirilme-
si, nüfus-hizmet-mekân ilişkisi bakımından optimum kentin kendine yeterli ve
dengeli sosyo-mekânsal ünite boyutuna vurgu olarak görülmelidir (Lynch, 1981,
Zimmerman 1982: 120-141). Yakın dönem “sürdürülebilir kent” tartışmalarında
“doğa ile uyumlu kentleşme” ve “insan ölçeğinde kentler” ile öngörülen de-
mografik ve mekânsal kapasite sınırlamalarını, nüfus-hizmet-mekân etkileşimi
açısından kentlerin optimizasyonu ile ilişkilendirmek olanaklıdır (Beatley, 2000;
Yıl 3 / Sayı 6 / Aralık 2024 35