Page 289 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 289

Zeynep Özdemir - Merve Özkaynak


            Tosun, 2013:34-35) kararlarıyla kentlerin sürdürülebilirliğinin sağlanabileceğine
            dair hedefler konulmuştur. Arazi kullanımında yeşil alanların etkin kullanımı,
            standartların üstüne çıkarılması, herkes için eşit erişilebilirliğinin sağlanması
            temiz  hava,  temiz  su  ve  temiz  çevre  ile  birlikte  sürdürülebilir  kalkınma
            hedeflerinden  olan    “sağlıklı  bireyler”  hedefine  ulaşmak  adına  itici  bir  güç
            olarak  nitelendirilebilir  (UN-HABITAT,  2020;  Özdede  ve  ark,  2021:367).    Bir
            diğer hedef olan “sürdürülebilir şehir ve yaşam” herkesin yeşil alanlara eşit
            erişilebilirliğinin  sağlanması  kentlerdeki  mevcut  yeşil  alanların  yeterli  olup
            olmadığının sorgulanmasına sebep olmaktadır.
               Son  yıllarda  kentsel  alanlardaki  açık  alanların  iyi  planlanamadığından
            yetersiz  olması ve betonarme yapıların artması kentlerde ısı adaları oluşmasına
            sebep  olmaktadır  (Güneş  ve  ark.,  2021:31;  Erdoğan  ve  ark,  2022:167).  Bu
            durum  kentlerdeki  ekolojiyi  ve  mikroklima  etkisini  bozmakta  ve  kentleri
            nefessiz bırakmaktadır (Gül ve Küçük, 2001:31; Ersoy Tonyaloğlu, 2019:2). Yeşil
            alanlar kentlerde geçirgen yüzeyler oluşturarak ekolojinin sürdürülebilirliğini
            sağlamaktadır. Bu sebeple kentlerde yeşil alan eksikliğinden dolayı yağmur
            suları toprağı bulamamakta ve toprağın su tutma kapasitesi de azalmaktadır.
            Bunun sonucunda hem ekolojik denge bozulmakta hem de toprak tarafından
            tutulamayan sular sel gibi problemlere neden olduğu görülmektedir (Eşbah
            Tuncay,  2022:47-55).  Kentlerdeki  yeşil  alanlar;  kentlerde  temiz  bir  hava
            kalitesinin  sağlanmasına,  kentlerdeki  gürültü  kirliliğinin  önlenmesine  ve
            ekolojik  dengenin  sağlanmasına  yardımcı  olarak  kentlerin  daha  yaşanabilir
            hale  gelmesini  sağlamaktadır  (Karataş  ve  Kılıç,  2017:64-65).  Her  yaşa  hitap
            eden kentsel yeşil alanların yanı sıra yaşlılar, gençler ve çocuklar gibi farklı yaş
            gruplarına hitap eden özel tasarımlarla farklı hedef kitlelerine uygun özelleşen
            yeşil alanlar tasarlanmalıdır. Kişilerin iş hayatları dışında aileleri, arkadaşları ya
            da yalnız olarak vakit geçirebilecekleri rekreasyon alanları ile iç içe tasarlanan
            kentsel yeşil alanların oluşturulması Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki insan
            psikolojisinin önemli bir basamağı niteliğindedir (Çoban, 2021).
               Özetle,  yeşil  alanlar  kentlerin  akciğerleridir.  Kentsel  yeşil  alanlar,  çok
            çeşitli  büyüklüklere  sahip  olarak  ve  farklı  işlevlere  ayrılmış  ekolojik,  sosyo-
            ekonomik  ve  mekansal  olarak  kentlerdeki  yaşam  kalitesini  artıran,  kentin
            nefes aldığı noktalarıdır (Türkoğlu ve Kısar Koramaz, 2012:474). Özellikle iyi
            tasarlanmış  yeşil  alanlar;  kent  sakinlerinin  güvenli  bir  şekilde  yürüme,  spor
            yapma,  günlük  aktivitelerini  gerçekleştirdikleri  dinlenme  alanları  olarak
            kullandıkları  kamusal  alanlar  olmaktadır  (Wentworth,  2016).  Arazi  kullanımı
            düzenlenirken kentlerdeki yapısal ve açık alan dengesinin (doluluk-boşluk) iyi
            sağlanmış olması gerekmektedir. Bu sebeple kamusal alanlarda olan kentsel
            açık  alanlar  özellikle  aktif  kullanılan  kentin  temel  donatılarından  biri  olan
            yeşil alanlar, meydanlar vb. kentsel donatıların insan ölçeğinde tasarlanması




            274 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   284   285   286   287   288   289   290   291   292   293   294