Page 196 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 196
Çevre Tarihi Perspektifinden Sürdürülebilir Su Yönetiminde
Örnek Medeniyet: Osmanlı Devleti
katılım, risk yönetimi, kapsayıcılık, proje geliştirme becerisi, destekleyici yasal
çerçeve, vb.) bu kentlerin sahip olmaması biçiminde sıralanabilir (Chamoso
vd., 2020; Cömertler ve Cömertler, 2021)
2. Sürdürülebilir Kentsel Sistemlerde Akıllı Şehir Bileşenlerinin Rolü
Teknoloji tabanlı gelişmeler bilgi ve iletişim teknolojileri kentsel yaşantıyı ve
kentlilerin alışkanlıklarını değiştirmektedir ve bu dönüşüm sürecinin sonunda
vatandaşların beklentileri farklı boyutlara ulaşmıştır. Daha önce de ifade
edildiği gibi, hem kentlerin temel uğraş alanlarında (çevre, su temini, barınma,
ulaşım, haberleşme, kentleşme süreçleri, vb.) gözlenen pek çok soruna yönelik
özellikle yerel yönetimlerin yeni bakış açıları geliştirmesi hem de vatandaşların
yaşam kalitesini ve kamusal hizmetlerden memnuniyetlerinin artırılması
amacıyla bilgi ve iletişim teknolojilerinin kentsel yaşamın her alanına entegre
edilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir (Goodspeed, 2015).
Modern kentlerde yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi için
ortaya konulan ‘akıllı şehir’ vizyonu, kentlerin zaman içerisinde dijitalleşmesine
ve kentlerin birer ‘dijital kimlik’ kazanmasına olanak sağlamıştır. IESE Cities
tarafından 2018 yılında yayınlanan ‘Motion Index 2018’te yer alan listeye göre,
dünya genelinde sürdürülebilirlik ve yaşam kalitesi konularında 10 ana başlık ve
83 gösterge dikkate alınarak akıllı şehirlerin sıralandığı ve bu vizyonla ön plana
çıktığı görülmektedir. New York, Londra, Paris, Tokyo, Reykjavik, Singapore,
Seoul, Toronto, Hong Kong, Amsterdam, Songdo kentleri gibi örnekleri bu
listede yer almaktadır (Cities In Motion, 2018). Türkiye örneğinde ise, 2018
yılı itibariyle Ulusal Akıllı Kentler Stratejisi ve Eylem Planı kapsamında hazırlık
çalışmalarını yürütüldüğü görülmektedir (Uçkun, 2002; Köseoğlu ve Demirci,
2018). Bu noktadan hareketle, akıllı şehir kavramının üç önemli özelliği ön
plana çıkmaktadır: (a) yenilikçi olması, (b) sorun çözme becerisi ve (c) bilgi ve
iletişim teknolojilerinin aktif kullanımı. Bu özelliklerin kentsel sistemlerin yol
açtığı sorunlara çözüm üretebilmesi için, nesneler arası etkileşim ve iletişim,
yönetişim, sürdürülebilirlik, insan odaklılık ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi
gibi temel prensipleri barındırması gerekmektedir (Şahin ve Örselli, 2003).
Kent yaşamının dijitalleşmesi söz konusu olduğunda, Toplum 5.0 (Society
5.0) fikri önemli bir kilometre taşı niteliği taşımaktadır. 2017 yılında düzenlene
CeBIT fuarında tanıtımı yapılan ve Tokyo kentinde başlatılan ‘Toplum 5.0: Süper
Akıllı Toplum’ fikri, 2011 yılında Almanya’da teknolojik yeniliklere yönelik yeni
bir çağın başladığına işaret eden Endüstri 4.0 fikrinin üzerine inşa edilmiştir.
‘Dördüncü Sanayi Devrimi’ olarak bilinen Endüstri 4.0 kavramı, Nesnelerin
İnterneti ve bulut sisteminin yaygınlaşmasıyla klasik emek faktörleri (kas gücü,
kol gücü, fiziksel çaba, vb.) yerine yeni üretim tekniklerinin geliştirilmesini
hedeflemektedir (Taş, 2018). Hız, genişlik, derinlik, sistem etkisi gibi özellikleriyle
Yıl 2 / Sayı 3 / Ocak 2023 181