Page 194 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 194
Çevre Tarihi Perspektifinden Sürdürülebilir Su Yönetiminde
Örnek Medeniyet: Osmanlı Devleti
Belirtilen yaklaşımların, esasen bir paradigma değişikliğinin yansımaları
olduğu görülmektedir. Küreselleşme, neo-liberalizm ve teknolojik olanakların
genişlemesi gibi küresel ölçekli dışsallıkların etkisiyle kentleşme süreçleri
ve geleneksel kent yönetim anlayışının artan ve çeşitlenen ihtiyaçlara cevap
veremediği görülmüştür. Bu paradigma değişikliği ise belli başlı konularda
bilinen kalıpların kırılmasını şart koşmaktadır: (a) Kaynak kullanımı, (b) koruma –
kullanma dengesi, (c) yapılaşma dinamikleri, (d) sürdürülebilir uygulamalar, (e)
kent kullanıcılarının bilinçlenmesi, (f) yeni kentsel ağlar kurulması, (g) sağlıklı,
güvenli ve yaşanabilir kentler için önceliklerin değiştirilmesi.
Bu bağlamda, yenilikçi çözüm arayışları ‘Akıllı Şehir’ kavramının ortaya
çıkmasını sağlamıştır. Kentsel hizmetlerin gelişen teknolojik olanaklarla
vatandaşlara sunulması, insan müdahalesine gerek kalmayan altyapı ve
üstyapı sistemlerinin tasarlanması ve işletilmesi ile ağ yapısının kurulması ve
yönetişimle yepyeni bir kent vizyonu oluşturulması bu kavramın içeriğine dair
önemli ipuçlarını vermektedir (Bilici ve Babahanoğlu, 2018). Farklı bileşen
birbirine bağlı ve ilişkili olduğu akıllı şehir anlayışının ortaya koyduğu ve kentin
akıllılık düzeyi, teknolojinin kent yaşamına entegrasyonu ile doğru orantılıdır.
Başka bir deyişle, dijital altyapı araçlarına kentlilerin uyum sağlama süreçleri
akıllılık derecesinin temel belirleyicisidir. Bu noktadan hareketle, akıllı şehir
uygulamalarının en önemli hedeflerinden biri karar alma süreçlerinde kent
paydaşlarının katılımının sağlanmasıdır (Örselli ve Akbay, 2019). Bu doğrultuda
dünyada birçok kentte akıllı uygulamalar hızla yaygınlaşarak her geçen gün
yeni projeler hayata geçirilmeye devam etmektedir (Lara vd., 2016).
Kent yaşamının ve sorunlarının karmaşık yapısı dikkate alındığında, sosyal,
ekonomik ve çevresel boyutlarıyla kentsel alanlarda sürdürülebilirliğin tesis
edilebilmesi oldukça zor ve uzun soluklu bir süreçtir. Bu zorlu sürecin aşılabilmesi
için üretilen çözümler, çok yönlü ve geniş kapsamlı bir nitelik taşıdığından dolayı
pek çok konuda önemli fırsatlar taşımaktadır. Akıllı şehir uygulamaları ile ön
plana çıkan kentlerde yerel düzeyde belediyeler aracılığıyla yapılan stratejik
planlama çalışmaları, kentsel faaliyetlere ilişkin geliştirilen politikalar, acil yardım
ve afet yönetimi konuları örnek olarak verilebilir (Köseoğlu ve Demirci, 2018).
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2019 yılında hazırlanan Ulusal Akıllı
Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı (2020-2023) kapsamında dünya genelinde ve
Türkiye’de öne çıkan akıllı şehir uygulamalarına yer verilmiştir. Bu örnekler şu
şekilde sıralanabilir (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2019):
a. Hindistan Örneği: 2015 yılında başlatılan ‘Akıllı Şehirler Misyonu’
girişimi kapsamında bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımıyla
kentsel yaşam modernizasyonu ve yaşam kalitesinin arttırılması
amaçlarına yönelik çalışmalar yürütülmektedir.
Yıl 2 / Sayı 3 / Ocak 2023 179