Page 106 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 106

MARMOD Projesi ile Yeni Oşinografik Yaklaşımlar Işığında
                          Marmara Denizi’nde Oksijensizleşme ve Müsilajın Yayılımı

            solunum  yapan  bakteriler  tarafından  bozunmaya  uğramıştır.  Eylül  ayı  (2021)
            çalışmasında kıyısal (<20-30 m derinlik) bölgeler hariç, müsilajın ara tabaka altına
            geçtiğine dair bir bulguya rastlanmamıştır (ODTÜ-DBE, ÇŞİB, 2021: 103).
               Müsilaj  dönemi  (Haziran  2021)  ve  sonrası  (Eylül  2021)  oksijen  ölçüm
            değerleri karşılaştırıldığında ise Marmara Denizi ara tabaka geçiş (20-100 m)
            sularının  Haziran  ayındaki  seviyelerden  daha  az  çözünmüş  oksijen  içerdiği
            görülmüştür. Özellikle Çınarcık Baseni de denilen Doğu Marmara Denizi ve
            İzmit  Körfezi’nde  80  µM  değerinde  olan  hipoksi  eşiği  Haziran  sonunda  bu
            bölgelerde 28-30m sınırındayken 22-25m derinliğe kadar yükselmiştir. Bu da
            eğer yeni oksijen içeren su girdisi olmaz ise hem yaz sonu tabakalaşması hem
            de yukarıda bahsedilen müsilajın da dahil olduğu organik birikimin bakteriyel
            çözünmesi ile yüzey sularının ciddi oksijen baskısı altına gireceğini göstermiştir.
            Marmara’nın daha derin sularında (>200m) ise devam eden çok düşük oksijen
            seviyeleri  büyük  bir  değişiklik  göstermeden  devam  etmiştir  (ODTÜ-DBE,
            ÇŞİB, 2021: 103).
               Ayrıca  Eylül  çalışmasında,  Haziran  ayında  gözlenmeyen  bir  olgu  olarak
            özellikle  Erdek  Körfezi,  Marmara  Adası  civarı  ve  Susurluk  Nehri  Deltası’nın
            önünü temsil eden güney sahanlıkta 30-100m bandında ara tabakaya oksijen
            girdisi  ve  yeni  su  girişi  tespit  edilmiştir.  Yapılan  üç  adet  güney-kuzey  yönlü
            Scanfish kesitleri ile bu su girişinin özellikle güneye yeni oksijen pompaladığı,
            ama  orta  ve  Kuzey  Marmara’ya  bir  etkisinin  olmadığı  bulunmuştur.  Güney
            Marmara’ya bu yeni oksijen girişinin özellikle Gemlik Körfezi’ne kadar uzandığı
            tespit edilmiştir. Müsilajın etkilerini, bu yeni Akdeniz su girişi o bölgelerde bir
            nebze hafifletmiştir. Bunların yanında, derin basende hep gözlemlenen 400-700
            m arası Akdeniz suyu kaynaklı küçük bir oksijen girişinin devam etmekte olduğu
            gözlenmiş ve Çanakkale Boğazı’ndan giren Akdeniz suyunun Marmara’yı hala
            ayakta tuttuğu çıkarımı yapılmıştır (ODTÜ-DBE, ÇŞİB, 2021: 103).

               2022 Yılı-Son Durum Değerlendirmesi

               2022  yılında  Mart  ve  Mayıs  dönemlerinde  iki  araştırma  seferi  daha
            gerçekleştirilmiştir. Bu araştırma seferlerinde de süregelen bir trend olan oksijen
            azalmasının yapılan ölçümlerle devam ettiği tespit edilmiştir (Şekil 1). Mayıs -2022
            ile müsilaj olayının sürdüğü Mayıs/Haziran-2021 dönemleri karşılaştırıldığında;
            yıllardan beri oksijen azlığı sorunu ile bugün de mücadele etmekte olan Marmara
            Denizi’nin ara tabaka geçiş suları (20-100 m) ve derin sularının daha fazla oksijen
            içermediği  görülmektedir.  Oksijen  azlığı  bütün  Marmara  baseninde  devam
            etmektedir ve meydana gelen müsilaj olayının geride bıraktığı oksijen faturasının
            Marmara Denizi’ni etkilemeye devam ettiği anlaşılmaktadır. Çanakkale Boğazı
            kaynaklı oksijence zengin dip akıntının kış koşulları ile ilgili şekilde zayıf kaldığı



                                                                  Yıl 2 / Sayı 3 / Ocak 2023  91
   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111