Page 101 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 101
Mustafa Yücel, Evrim Kalkan Tezcan, vd.
Marmara Denizi Genel Özellikleri
Marmara Denizi kendine özgü yapısı ile öne çıkan denizlerden biridir.
Marmara Denizi ortalama 40 metre derinlikli İstanbul Boğazı ile Karadeniz’e
ve 80m derinlikli Çanakkale Boğazı ile Akdeniz’e bağlanır. Her iki boğazın sığ
olması Marmara Denizi’ni yarı kapalı bir deniz haline getirmektedir. Üç adet
derin basenden oluşan Marmara›da, maksimum derinliğe (1270m) Doğu
Marmara›daki Çınarcık Baseni’nde ulaşılır. Karadeniz ve Ege Denizi-Akdeniz’in
farklı biyolojik, fiziksel ve kimyasal özellikleri bu denizin su kütlelerinde yansıma
bulur. Bu nedenle Marmara Denizi’nin yüzeyi Karadeniz kökenli, derin suları
ise Ege-Akdeniz kökenli olup tuzluluk, sıcaklık ve oksijen bakımından farklı
su kütlelerine sahiptir (Ünlüata ve diğ., 1990: 608; Beşiktepe ve diğ., 1994:
49). Bu farklılıklar Marmara Denizi’ni yer yer daha hassas bir ekosistem haline
getirmektedir (Öztürk ve Öztürk, 1996: 250; Yücel ve diğ., 2021: 268).
Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale Boğazları’ndan oluşan Türk Boğazlar
Sistemi (TBS) Karadeniz ile Akdeniz arasındaki etkileşimi sağlayan, su, ısı ve
kütle taşınımının yanı sıra kıtalar ve denizler arasında taşımacılık ve enerji
geçişlerini denetleyen bir yapıdır (Yücel ve diğ., 2021: 268).
Marmara Denizi Karadeniz ve Akdeniz arasında bir geçiş denizi olması ve
dolayısıyla iki tabakalı bir yapıda olması ile doğal bir laboratuvardır. Marmara
Denizi, kıyısında Türkiye’nin ekonomisinin ana unsurlarından birini oluşturarak
ciddi bir insan nüfusunu barındıran İstanbul gibi bir metropolün bulunduğu ve
çevresinde önemli düzeyde taşımacılık, tarım, turizm ve balıkçılık başta olmak
üzere diğer ekonomik etkinlikleri destekleyen bir iç denizdir (ÇŞB, ODTÜ-DBE,
2017: 136). Marmara Denizi’ni çevreleyen Marmara Bölgesi’nin nüfusu Türkiye
nüfusunun %30’undan daha fazladır. Sanayi ve ticaretin yoğun olması nedeniyle,
nüfus artış hızı da Marmara Bölgesi’nde daha fazladır. Bu da Marmara Denizi
üzerinde tarımsal, ticari ve endüstriyel etkinlikler başta olmak üzere insan
kaynaklı baskıların artmasına neden olmaktadır (Yücel ve diğ., 2021: 268).
Marmara Bütünleşik Model Sistemi (MARMOD) Projesi
Marmara Denizi üzerindeki baskı unsurları oldukça çeşitlidir ve gelinen
noktada sektörel çözümler yeterli olmamaktadır. Bunun yerine bütüncül ve
sorumlulukların paylaşıldığı yaklaşım ve önlemlere ihtiyaç vardır. Bu kapsamda,
Marmara Denizi’nin mevcut durumu açısından bütüncül bir değerlendirmenin
ortaya konması, senaryolara dayalı modelleme simülasyonları ile desteklenerek
kirlilik yüklerinin azaltım tedbirlerinin alınması, noktasal kirlilik kaynaklarının
belirlenmesi, ekosistem temelli yaklaşım esas alınarak Marmara Denizi’nin
korunmasına yönelik eylemlerin oluşturulması gerekliliği ortaya çıkmıştır.
Bunun için Marmara’ya özgü ekosistem temelli Marmara Bütünleşik Model
Sistemi’nin oluşturulması ve değişen ekolojik özellikleri doğru simüle edebilen
modellerin kullanımı gereklidir (ÇŞB, ODTÜ-DBE, 2017: 136).
86 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi