Page 103 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 103

Mustafa Yücel, Evrim Kalkan Tezcan, vd.

               MARMOD FAZ I

               Marmara  Denizi  için  yapılan  bu  değerlendirmeler  karşısında  T.C.  Çevre,
            Şehircilik  ve  İklim  Değişikliği  Bakanlığı  2017  yılında  acil  alınması  gereken
            tedbirleri belirlemek amacıyla Marmara Denizi Bütünleşik Modelleme Sistemi
            (MARMOD) Projesi-Faz I çalışmalarını başlatmıştır. Burada en önemli hedef,
            Marmara’da  1-boyutlu  modeller  yardımıyla  Akdeniz’den  gelen  oksijenli
            sular  ile  Karadeniz  ve  karasal  kökenli  yüklerin  farklı  derinlik  tabakalarında
            etkileşimlerinin çözümlenmesi olmuştur (ÇŞB, ODTÜ-DBE, 2017: 136).
               MARMOD Projesi Faz I kapsamında öncelikle tarihsel veriler kurumlar arası
            iş birliği sayesinde toplanmış ve güncel verilerle son durum ortaya konmuştur.
            2010  öncesi  döneme  göre  son  15  yılda  basende  ciddi  bir  oksijen  azalması
            olduğu  görülmüştür.  Mevcut  durumda  Boğazlar  Sistemi  ile  Marmara’ya
            taşınan ve Marmara’dan çıkan besin yükleri de hesaplanmış ve havzalardan
            Marmara’ya giren besin yükleri ile beraber ilk kez Marmara Denizi’ne özgü,
            fiziksel ve biyojeokimyasal özelliklerini temsil eden ulusal kaynaklarla geliştirilen
            bütünleşik bir model oluşturulmuştur (ÇŞB, ODTÜ-DBE, 2017: 136).


               MARMOD FAZ I Sonuçları
               MARMOD Faz I sonuçları ile Marmara Denizi’nin rehabilitasyonu için tüm
            Marmara  Baseni’ni  içine  alacak  bir  rehabilitasyon  planı  gerekliliğini  ortaya
            konmuştur (ÇŞB, ODTÜ-DBE, 2017: 136). Tek boyutlu model ileriye dönük olarak
            Marmara derin baseni ortalama koşulları için 6 yıllık bir süre için çalıştırılmış,
            modelin  günümüz  koşullarını  çok  iyi  simüle  ettiği  görülmüştür.  Buna  göre
            karışım tabakasının altındaki ortalama oksijen konsantrasyonu 40 mikromolar
            olarak  ortaya  çıkmıştır.  Marmara  derin  baseni  için  tarihsel  veriye  dayanarak
            referans  koşul  olarak  belirlenen  ve  aynı  zamanda  yüksek  organizmalar  için
            hipoksiye tolerans alt sınırı olarak kabul edilen 80 µM değerinin çok altında
            olan  bu  değerin  kritik  eşiğin  üzerine  çıkabileceği  konusunda  yönetim
            planlarına destek olması için çeşitli senaryo model çalıştırmaları uygulanmıştır
            (ÇŞB, ODTÜ-DBE, 2017: 136).
               MARMOD Faz I Projesi model sonuçları Karadeniz’den gelen tüm yükler
            ortadan  kaldırılsa  dahi  Marmara  Denizi  dip  suları  hipoksi  eşiğini  6  yılda
            geçemeyeceğini  göstermiştir.  Ancak  Karadeniz’den  gelen  yüklerle  birlikte
            boğaz alt suyuna verilen yükler ortadan kaldırıldığında istenen düzeye yaklaşan
            bir iyileşme görülmüştür. Karadeniz’den gelen yüklere bir müdahalenin söz
            konusu  olmayacağı  varsayıldığında,  Marmara  Denizi  oksijen  miktarını  arzu
            edilen seviyelere getirmek için karasal yüklerin azaltılması en öncelikli önlem
            olarak  öne  çıkmıştır.  Görece  olarak  Marmara’yı  en  fazla  etkileyen  girdilerin
            karasal kaynaklı olduğu görülmekte, bunu sırasıyla Karadeniz’den gelen yükler
            ve boğaz alt suyuna yapılan deşarjlar takip etmektedir. Boğaz alt suyuna verilen



            88  Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108