Page 109 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 109

Mustafa Yücel, Evrim Kalkan Tezcan, vd.

               Müsilaj ve Sonrası Genel Değerlendirme: Marmara Dijital İkizi ile Yeni bir
               Karar Destek Sistemine Doğru

               Marmara Denizi, özellikle 1980’li yılların başından beri Marmara Bölgesi havzası
            kıyısal  alanda  yoğunlaşan  hızlı  kentleşme  ve  artan  endüstriyel  faaliyetlerin
            ürettiği atık suların doğrudan etkisi altında kalmaktadır. Alt tabaka oksijence
            zengin Akdeniz suyu ile beslense de, yüzey ve dip tabakası arasındaki güçlü
            yoğunluk farkı sonucu oluşan keskin haloklin, yüzeyden alt tabakaya oksijen
            girişini özellikle ilkbahar-sonbahar dönemlerinde sınırlamaktadır.
               Marmara Denizi’nde müsilaj patlaması, ardından müsilaj artıklarının bozunması
            ve ortamdan ayrılma süreçleri bu denizin dinamiklerinde mevsimsel değişimlerin
            ötesinde  bir  değişim  yaratmış  gibi  görünmektedir.  Müsilaj  Haziran-Temmuz
            2021’de  Marmara  Denizi’nde  yüzeyden  haloklin  tabakasının  üstüne  kadar  (0-
            25m) oşinografik çalışmalarla tespit edilmiştir. Eylül 2021 ve Mart 2022’de yapılan
            çalışmalarda ise denizde müsilaja rastlanmamıştır. Müsilajın batı yönlü Karadeniz
            kökenli  akıntı  ile  Çanakkale  Boğazı’ndan  çıkış  yaptığı  ve  ara  tabakada  kalan
            kısmının  ise  bakteriler  tarafından  ayrıştırılarak  parçalandığı  düşünülmektedir.
            Müsilaj varlığında bir aylık süreçte ekosistem farklılıklar göstermiş, plankton türleri
            baskınlıkları  değişmiş  ve  bu  süreçte  su  kolonunda  belirgin  oksijen  azalmaları
            gözlemlenmiştir.  Marmara  Denizi  dip  sularında  oksijen  tükenmek  üzeredir.
            Laboratuvar ve saha ölçümleriyle, müsilaj varlığında oksijenin diğer zamanlara
            göre daha hızlı tüketildiği, ayrıca Marmara Denizi yüzey tabakasında Karadeniz’e
            kıyasla  daha  fazla  tüketim  olduğu  ve  bunların  sebebinin  ise  müsilaj  gibi
            organik maddelerin Marmara Denizi’nde daha fazla olmasından kaynaklandığı
            söylenebilir. MARMOD Faz II Projesi 2022’deki çalışmaları tamamlandığında bu
            mevsimsel dinamik daha net ortaya konabilecektir.
               MARMOD  Faz  2  Projesi  kapsamında  yapılan  mevsimsel  seferler  ve
            geliştirilecek  Dijital  İkiz  ve  3-boyutlu  hidrodinamik-biyojeokimyasal  model
            ile  Marmara  Denizi  sağlığını  etkileyen  kısa  dönemli  dinamikler  daha  iyi
            çözümlenebilecektir. Ancak bu çalışmalar olgunlaştıktan sonra yeni bir müsilaj
            oluşumu ya da Marmara Denizi’ni etkileyebilecek yeni riskler ile ilgili bilimsel
            bazlı  cevapları  bulmak  mümkün  olabilecektir.  Marmara  Denizi’nde  müsilaj
            oluşumunun nedeni, etkileri, oluşumunu tetikleyen faktörlerin ne olduğu ve
            önlenmesine yönelik öneriler ayrıntılı olarak çalışılmaya devam edilmektedir.
               Dijital ikizler, doğal sistemlerin sayısal bir kopyasını barındırmaktan da öte
            doğa-iklim-insan etkileşimini de içerecek şekilde süreçleri ve senaryoları da
            içermekte, kullanıcılara salt bir modelden öte sistemin dinamiklerini ilk elden
            deneyimleme kavramını içermektedir (Şekil 6). MARMOD -FAZ II kapsamında
            2021’de görülen müsilaj sonrasında Marmara Denizi için fiziksel, biyojeokimyasal
            ve  ekosistem  modüllerini  içeren  3-boyutlu  bir  model  geliştirilmiştir.  Fiziksel
            oşinografik  model  ve  TURSEM’in  (Türk  Denizleri  için  geliştirilen  ekolojik



            94  Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114